Thursday, November 26, 2009

Kurban Bayramı-26.11.2009

Yine bir kurban bayramı geldi. En sevmediğim bayram bu bayram. Her yer kokmaya başladı. Yarın bir de kan gövdeyi götürecek...aman aman...
Neyse umarım gittiğimiz yerde fazla görmeyiz bu olayları...
Bu bayramın en güzel yanı uzun tatil olması...:-)
iyi bayamlar ve iyi tatiller...

Tuesday, November 17, 2009

H1N1- Gündem

Bu aralar grip çok salgın. Helede benim çalıştığım yerden dolayı bu gribi kapmamam imkansızdı. Eeee..hal böyle olunca ben de kaptım. H1N1 mi bilmiyorum. Çünkü testi 250TL ve ne özel sigort nede SGK karşılamıyor. O yüzden Dr.ların çoğu soğuk algınlarının tamamında hemen malum ilaca başlıyorlar.

Bende dr.'a önce öksürük şikayeti ile gittim. 2 gün içinde geçmedi, burnum akmaya başladı. (Birde ben soğuk algını olunca göz nezlesi olurum). Sonra göz, ve şiddetli öksürük derken çöktüm.
Ama çok önemli bir denetimimiz pazartesi günü başladı. Bu yüzden değil çökmek, dimdik ayakta olmam şarttı. İlaca rağmen haftasonunda komple yattım. Bugün daha iyiyim. Umarım yarına birşeyimiz kalmaz.

Kısacası eğer bu domuz gribi ise bağışıklık kazandım.... Yuuuuppppiiiii... aşı olmama gerek kalmadı. Çünkü aşıdan da kuvvetli olan kendi kendini koruma mekanizmam çalışmaya başladı...

Herkese sağlıklı günler dileğiyle...

Sunday, November 8, 2009

Ada da Sonbahar - 08.11.2009

Ayhan Sicimoğlu'nunda dediği gibi; Ada "Hastasıyız efendim". Sevgili dostlar şimdi Prinkipodayız. Gelsin meezeeeleeeer, kalamata zeytinler, çinekoplar,biralar.
Tabi bunları hak etmek için bugün tam tamına hiç durmadan 4saat 40 dk yürüdük.Kısacası "Büyük ada turunu" yürüyerek gerçekleştirdik.
Birde üzücü bir olaya tanık olduk. Orman yolunda ilerlerken bir sürü viraj gördük. Tam ben ne tehlikeli olduklarını düşünürken 2 delikanlı bisikletleriyle virajı hızlıca döndü. Sonra tam arkamı döndüm korkunç bir fren ve yerde savrulan bir kız, hemen arkasından arkadaşının savrulduğunu gören diğer kız frene bastı ve basmasıyla oda toprak yola savrularak sürüklendi. Arkadan gelen faytoncu allahtan kenara çekti ve durdu.
Kızın suratı birkaç yerden fena çizilmişti ve kanıyodu. Faytoncudan sağlık ocağının numarasını aldım, aradım ama cevap vermiyordu, 112 yi aradam oda açınca kapattı. Son bir kez daha sağlık merkezini denedik ve ambulans istedik. Bu arada kızı yerden kaldırtmadım. Biraz su ve ıslak mendile kol ve elini sildik. Hoş diğer arkadaşı çok panik oldu ve ağlamaya başladı. Kendi düşüşünü unuttu. Halbuki ben onun için daha çok endişelenmiştim. Çünkü o yamaç aşağı yuvarlanmıştı, orada kayalar ve taşlar vardı. Allahtan başını vurmadı sadece dizi yaralandı.
Neyse erkek arkadaşlarını çağırdık... Kızı hareket ettirmemelerini söyleyerek oradan ayrıldık.
İşte böyle kaza geliyorum demiyor ve geliyor. Hayatımızda da herşey böyle değil mi her an herşey değişebiliyor.

Bugün ilk defa 18 yaşıma geri dönmek istedim...














Saturday, November 7, 2009

Şile-07.11.2009

Özellikle 07.11.2009 yazıyorum, çünkü bugün hava inanılmaz güzeldi. Bizde yola çıktık, istikamet Polonezköydü. Ama yolda Sahilköy tabelasını görünce acaba nasıl biryerdir dedik ve saptık. Ne yazık ki Sahilköy, Sahilbeton olmuş. İç içe siteler ve olmayan yolları ile kabus gibiydi. Aklımızda kalsın, Sahilköy, Doğancılı, Kiraz??, yerlere birdaha uğranılmayacak. Bu yol Şilenin eski yoluydu, en azın dan yol güzeldi diyerek kendimizi sonunda avuttuk ve oradan Şileye çıktık. Ağlayan kayaların sahilinde yürüdük. Keyif yapan adam ve 3 arkadaşı mayolarını giymiş güzel havanın tadını çıkartıyorlardı.
İşte böyle, Kasım da havanın güzel olması muhteşem bir hediye...










About

.
 
google-site-verification: google6264df489a134469.html