Sunday, April 5, 2009

Edirne-1.bölüm

Cumartesi günü Edirne'ye gittik. Çok yer gezdik çok şey öğrendik.:-) Bilgilerimi toparlayabilirsem yazıcağım.
Resimlerde gördüğünüz yere Karaağaç. Edirnenin 4 km güney batısında kaalıyor. Önce Tunca köprüsünü sonrada Meriiç köprüsünü geçiyorsunuz. Fotoğraftaki Meriiç köprüsü.
Eski tren garı şimdi Trakya Ünv. ait.
Birde internet bilgisi vereyim:
Karaağaç yolculuğu ise kısa yolculuktan ziyade bir zaman yolculuğudur. Edirne çıkışından hemen sonra Tunca köprüsüne giriş ile başlar. Arnavut kaldırımlı 400 yıllık bir köprü; Tunca Köprüsü, biraz duraklatır. Sebebi ise Tunca’nın huzur dolu seyri doyumsuz akıp gidişidir. Köprünün bitişi ile başka bir durak, bülbüllerin, kanaryaların hatta papağanların yuvası, "Bülbül adasına" varılır.

Eğlence mekanlarının gürültüsünden arındığı bir anda özellikle sabahları ötüşlerine kulak kesilebilir. Bülbül adasının sınırı ise Meriç nehridir. Meriç Köprüsü üzerindeki müstesna "seyir köşkü" ile Meriç Nehrini ve de özellikle sabahları ve akşamları güneşin doğuşu ve batışını seyretmek Edirne’de yaşanması gereken anların başında gelir.

Meriç Köprüsünü geçiş ile Türklerin "suyun öte yanında" kalan tek toprak parçası Karaağaç başlar. Köprü sonrası sağa dönüş ile birlikte alabildiğine düz ağaçların arasından sıyrılan güneş ışığı kırıntıları ile aydınlanan 2 kilometreyi bulan bir yola girilir. Bu zaman tünelinin hemen başında sağ tarafta Meriç Nehri kıyısındaki çay bahçeleri ve restoranlar yer alır.








Arkasından Edirnelilerin mesire yeri yüksek söğüt ağaçlarını oluşturduğu "Söğütlük" gelir. Söğütlük’ün hemen bitişinde biri ressam Hasan Rıza Bey olmak üzere 10 yiğidin yattığı "Jandarma Şehitliği" vardır. Yol boyunca sağlı sollu, Karaağaç’ta bahçelerinde yetiştirilmiş sebze ve meyveleri satmaya çalışan insanlara rastlanılabilir.

Karaağaç’ın girişinde yol ikiye ayrılır, sağa gidiş Yunanistan ile Türkiye arasındaki sınır kapılarından biri olan Pazarkule’yedir, sola kıvrımlı düz yol ise Karaağaç’ın içine girer ve eski Edirne Garı binası ile son bulur. Sağlı sollu, ana cadde üzerinde veya sokak aralarında yer alan Karaağaç evleri ise görülmesi gereken yapılardır. Osmanlı evlerinden farklı Edirne kültür zenginliğinin birer göstergesidirler.

Son durak, mimarisi ve ihtişamı ile öne çıkan eski Edirne gar binasıdır. Mimar Kemalettin Bey'in 20. yüzyıl başlarında gerçekleştirdiği estetiği ile öne çıkan bu eser, Lozan Anıtını ve Lozan Müzesini barındırır.

Kaynak:http://www.edirneden.biz/icerik.asp?ICID=851





Bu arda yazdıklarınıza çok geç cevap veriyorum, hatta bazen atladığımda oluyor bunun için kusuruma bakmayın lütfen. İşler çok yoğun ve akşamları değişik bir faaliyete başladım artık hiç vaktim olmuyor.

1 comments:

Mine said...

Hangi faaliyetmiş o? Bizlerle paylaşmayacak mısın Arzucum:)

About

.
 
google-site-verification: google6264df489a134469.html