Tuesday, January 17, 2006

Schönbrunn-09,01,2006


Belvedere Sarayında martıları buz pateni yaparken bıraktık ve Schönbrunn Sarayına doğru yol aldık. Sarayı görünce çok etkilenmedim. Ama bahçesi kış olmasına rağmen çok etkileyiciydi. Paris deki Versailles’ın bahçesini aratmıyordu. En az onun kadar büyüktü. Mevsimlerden bahar olsaydı karşılaştırmayı daha iyi yapabilirdim ama ne yazık ki toprak karların altındaydı ve ağaçlar da yazlıklarını giymemişti. Versailles’ın bahçesi için dünyada insan elliyle yaratılan ilk harika diyorlar!!! Doğrumudur bilmiyorum ama gerçekten uçsuz bucaksız bir bahçe ve her şey milim milim aynı ölçüde sıralanıyordu. Ağaçların kesiminden tutunda karelerdeki çiçeklerin sayısına kadar. Bahçenin ortasına yürümem tam bir saat sürmüştü. Schönbrunn’un bahçeside UNESCO’nun listesine 1996 yılında alınmış.
Sarayın içini gezmedik.Sabahın beşinden beri yolculuk yaptığımız için karnımız çok açtı ve bir an önce Avusturyalıların ünlü şinitzelini tatmak istiyorduk.
Bu amacımızada nihayet öğleden sonra dört gibi ulaşabildik. Viyana’ya gidip de Figlmüller’e uğramadan ve şinitzel yemeden gezinizi tamamlamış olmuyormuşsunuz. Bizde klasik olarak hemen kendimize bir şinitzel ısmarladık.
1905 yılından beri hizmet veriyorlamış. Minik bir pasajın içinde.İki bölmeden oluşuyor gibi, dışarıda sokağın içinde olan bölümün üstünü kış olduğu için kapatmışlardı. Biz burada oturmayı tercih ettik. Hem böylece sokakdan gelen geçen insanlarla daha samimi olabiliyorsunuz!!! İçerisinin de dekarasyonu fena değildi. Ahşap sıralar ve üzerinde menü’nün yazılı olduğu bir tahta vardı. Tabiki yoğun bir cigar ve bira kokusuda...
Şinitzel’in tabakdan taştığını söylemeden edemeyeceğim. Yanında dilerseniz patates püresi veya salata söyleyebiliyorunuz. House wine’larını tavsiye ederim. Zira aromatik tadıyla nefis gidiyor şinitzel’in yanında.
Devam edecek... Günün bitmesine az kaldı...!!!

0 comments:

About

.
 
google-site-verification: google6264df489a134469.html