İstanbulda kavruluyoruz... Hafta sonu kendimizi nereye atacacğımızı şaşırdık...!!!
Cumartesi günü Koç Müzesine gittik. Şimdiye kadar vakit ayırıp gitmediğim için kendime çok kızdım...
Müzenin içerisini keyifle dolaştıktan sonra isterseniz Haliçin kıyısından altın boynuz (golden horn!) manzarasını seyredebilir, sevimli, huzurlu güzel kafesinde(Halat)oturup serin birşeyler yudumlayabilirsiniz.. Bizde Limonlu tart ve cappucino'muzu latin jazz müziği eşliğinde afiyetle midemize indirdik.
Bu arada dilerseniz trenle Sütlüceye kadar gidebilirsiniz. Müzeyi ziyaret edenlere bu tur ücretsiz.
Ayrıca dilerseniz Esra ile (tekne) haliç turu yapabilirsiniz. Birzamanlar Fransız donanmasında flika olan bu tekne şimdilerde gezi teknesine dönüştülmüş. Çok keyifli. 6 kişi alıyor. Ne yazık ki en son kalkış saati 16:45. Bu eğlenceli gezinin ücreti 9 Ytl.
Önemli not: Kendi otoparkı var. Dolayısyla park sorunu yok...:-)
Şimdiden iyi eğlencecler dilerim... Bu arada binaların tarihi herzaman ilgimi çektiği için onlarla ilgili bilgileride ekledim.
Rahmi M. Koç Müzesi, eski İstanbul'un merkezinde Haliç Kıyılarında, iki tarihi binaya sahiptir. Endüstriyel arkeolojinin örneği olan bu binalar belki de içerisinde sergilenen endüstriyel objelere ev sahibi olabilecek en uygun mekanlardır.
Lengerhane Binası
Sultan III. Ahmet (1703-1730) zamanında 12. yüzyıldan kalma bir Bizans binasının temelleri üzerine kurulmuş olan bu eski Osmanlı Lengerhanesi, şu anda ikinci sınıf tarihi eser kapsamındadır ('Lenger' 'çıpa ve zincir', 'hane' ise 'ev' anlamındadır). Bina Sultan III. Selim (1789-1807) zamanında Maliye Bakanlığı'nın kontrolüne verilmeden önce restore edilmiş ve Cumhuriyet'in kurulmasından sonra ise binaya Cibali Tütün Fabrikası sahip olmuştur. Lengerhane binasının çatısı 1984 yılında çıkan bir yangında ciddi hasar görmüş ve bina 1991 yılında Rahmi M. Koç Müzesi ve Kültür Vakfı tarafından satın alındığı tarihe kadar terk edilmişti..
Hasköy Tersanesi
Bu tarihi tersane 1861 yılında Osmanlı Deniz Hatları Şirketi (Şirket-i Hayriye) tarafından kendi gemilerinin bakım ve onarımını yapmak üzere yapılmıştı. Tersane orijinal olarak 2 atölyeden oluşturulmuş, ihtiyaç doğdukça ve imkanlar müsait olduğunda büyütülmüştür. 45 metre uzunluğundaki ve buhar gücüyle çalışan kızak 1884 yılında inşaa edilmiş ve bu kızağa 1910 yılında elektrik gücüyle çalışan ikinci bir kızak ilave edilmiştir. Kamuoyunca çok sevilen, 1938 yılında hizmete giren ve yarım yüzyıldır hizmet veren Kacatas ve Sarıyer gibi ilk yapılan bazı feribotlar bu tersanede imal edilmiştir. Tersane, 1984 yılında Ulaştırma Bakanlığının kontrolüne geçmeden önce, değişik kamu kuruluşlarının kontrolü altında bulunmuştur. Nihayet 1996 yılında Rahmi M. Koç Müzesi ve Kültür Vakfı tarafından satın alınmıştır.
Müze bilgileri müzenin kendi sitesinden alınmıştır.
Kaynak:http://www.rmk-museum.org.tr/turkce/about/history.html
skip to main |
skip to sidebar
Pages
Monday, August 18, 2008
About
.
Search This Blog
About Me
Translate
Popular Posts
-
Aşağıda görünen pasta tarafımdan çok özenle seçilmiştir!!! Binlerce pasta arasından bu pastaya hayran oldum...:-)) bu yazıda devam edecek......
-
Arboretum kısaca canlı ağaç müzesi demek. Avrupa ve Amerika da özellikle orman fakültelerine ve bazende şehre ait arboretumlar görmeniz ...
-
Ortaokuldan beri yanıma kim oturursa otursun benimle hep konuşur...Hepte anlatacak bir dert bulurlar... Geçen gün taksideyim...Mutlaka konuş...
-
Düğün törenim tam istediğim gibiydi. Ailem, dostlarım ve arkadaşlarımla tam planladığım gibi gerçekleşti. Ahmet Altan geçen günkü bir yazısn...
-
Bu haftasonun en güzel olayı teyze olmamdı. Pazar günü Lale arkadaşım sayesinde teyze olmanın keyfini çıkardım. Efe 14.04.2007'de dünyay...
-
Gittiğim her yerden en az bir mıknatıs ve bir kupa ile dönerim. Bu nerdeyse bende alışkanlık oldu ve bu alışkanlığım sayesinde de iki koleks...
-
Lviv'e nihayet geldik. Odessa ve Kiev den çok turistik. Artık yaptığım seyahatlerde şunu görüyorum, fazla turist alan yerler öz dokula...
-
Yazın genelde hafta sonu pek dışarıya çıkmıyoruz...Çünkü her yer çok kalabalık, hava sıcak vb. diğer nedenlerimiz var...:-) Bu hafta sonu ha...
Yasal Uyarı
Fotoğrafların korunması konusu, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (FSEK) m.84′de düzenlenmiştir. "Bir işareti, resim veya sesi, bunları nakle yarıyan bir alet üzerine tesbit eden veya ticari maksatlarla haklı olarak çoğaltan yahut yayan kimse, aynı işaretin, resmin veya sesin 3 üncü bir kişi tarafından aynı vasıtadan faydalanılmak suretiyle çoğaltılmasını veya yayımlanmasını menedebilir.
Fotoğrafların telif hakkı acupofcaffeine aittir. İzinsiz kullanımı durumunda her türlü yasal yola başvurulacaktır.
Blog Archive
geziyorum
Labels
- adalar (34)
- adana (1)
- akyaka (1)
- alaçatı (7)
- almanya (2)
- Amsterdam-Belçika (3)
- ankara (3)
- antakya (1)
- Antalya (10)
- assos (1)
- avusturya (9)
- ayvalık (4)
- baden baden (1)
- bafa gölü (2)
- batum (2)
- bodrum (1)
- bolu (2)
- bozcaada (3)
- bulgaristan (1)
- bursa (12)
- çatalca (7)
- çeşme (2)
- chios (4)
- Çıralı (5)
- colmar (1)
- cumalıkızık (1)
- cunda (5)
- dalyan (1)
- datça (7)
- doğu karadeniz (4)
- efes (1)
- eqisheim (1)
- fethiye (4)
- foça (3)
- Fransa (21)
- geziyorum (486)
- göcek (2)
- Gökçeada (6)
- gölyazı (2)
- greece (4)
- hiç. (1)
- iğneada (4)
- ispanya (11)
- ist (1)
- İstanbul (152)
- İstek-hikaye (2)
- italya (22)
- izmir (2)
- iznik (4)
- kapadokya (12)
- karadeniz (6)
- karagöl (1)
- kıbrıs (6)
- ku (1)
- kutlama (1)
- lavanta (1)
- likya yolu (5)
- linklerim (2)
- manyas (1)
- manyas kus cenneti (4)
- marmaris (1)
- okuyalım öğrenelim (27)
- ondan bundan birazda benden (351)
- pamukkale (1)
- polonezköy (3)
- Prag (3)
- romanya (1)
- safranbolu (3)
- sanatsal etkinliklerim (51)
- sapanca (1)
- Semtler (58)
- side (4)
- sinop (6)
- şirince (1)
- sofya (1)
- taraklı (2)
- tasarım (3)
- türkiye (181)
- uçmakdere (1)
- Ukrayna (9)
- urla (1)
- yalova (1)
- yaşam (14)
- yeme içme (1)
- yemeklerim (13)
- yunanistan (10)
sevdiklerim
mutfaktan nefis kokular geliyor
Yeni Eklenenler
Search this blog
Followers
Powered by Blogger.
Copyright (c) 2010 A CUP OF CAFFEINE. Design by WPThemes Expert
Blogger Templates, Grocery Coupons and Daily Fantasy Sports.
2 comments:
Ben 4-5 sene önce gitmiştim ve Science Museum'un küçümeni diye düşünmüştüm. İngiliz dadı elinde büyüyen Rahmi Koç'tan da bu beklenirdi ama iyi ki yapmış dedim. İstanbul'un en renkli ve keyifli müzesi olsa gerek. Denizaltıyı gezemedim ama ona yanarım!
@Berceste,
Yıllardır bende bugün gideceğim yarın gideceğim diye erteledim durdum... neyse esra teknesi vesile oldu...:-))) bide havalar tabiki... müzeyi çok beğendim... neyse en kısa zamanda bir iki kez daha gider kendimi kendime af ettiririm...:-)))
birdaha istanbula geldiğinde denizaltıyı gezmeye gideriz...
sevgilerimle...
arzu
Post a Comment