
Dünkü gezi sırasında çok değişik kuşlar gördük. Ama ibibik kuşunu görür görmez neden daha güzel bir fotoğraf makinam yok ki dedim.Yerden havalanışı ve çizgili kanatlarını açarak en yakın ağaca süzülüşü çok güzeldi. Yinede size internetten aldığım bir fotoğrafı ile bu kuşu tanıtmak istiyorum.
İbibik (Upupa epops), ibibikgiller (Upupidae) familyasında yer alan tek kuş türü. Eşleşme dönemlerinde çıkardıkları sesten dolayı Anadolu'da hüthüt adını almıştır.
Gagaları uzun ve yay şeklinde olan kuşlardır. Sivri gagaları ile toprağı eşerek çıkardığı kurtçukları havaya fırlatıp gagasını açarak havada kapmayı severler. Kırlar ve ormanlar yerleşim alanlarıdır. Haşere, böcek, salyangoz ve solucanlarla beslenirler. Her çeşit oyukta ve kovukta yuvalarını yaparlar ve insana rahatlıkla alışırlar. Açık arazide bulunabileceği gibi şehir parklarında da rastlanır.
Yuvasını ağaç kovuklarında veya yüksek toprak deliklerinde yapar. Kuluçka zamanı kuyruk bezinden ağır bir koku yayılır. Dişileri 4-12 adet açık mavi veya zeytuni kahverengi yumurtalar üzerinde 16 gün kuluçkaya yatarlar. Kuluçka sırasında erkek dişiyi besler. Yavrular dışkı atarak düşmanlarından kendilerini korurlar.
Palearktik'de ve Afrika'da bulunurlar. Sonbahar mevsiminde Afrika'ya göç eder. Baharda Asya ve Avrupa'ya tekrar döner. Göç zamanlarının dışında yalnız yaşamayı seven kuşlardır.
Bu arada Mayıs 2008 yılında da İsrailin Ulusal kuşu seçilmiş.
Kaynak :http://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0bibik
Yorumlar arasında Ali Kandemir Bey’in ibibik kuşu hakkında halk arasında meşhur bir hikayesi var onu almadan edemidim :)
Zamanın birinde, bir yerlerde bir gelin varmış; nazlı mı nazlı, saf mı saf...
Gelinin bir de kaynanası varmış ki, ocaklardan ırak olsun; zalim bir kaynana imiş...
Kaynana sabahleyin evden çıkarken geline talimat vermiş:"Kız gelin, yayığı yay, yağı küleğe koy, ayranı kuyuya indir..."
Gelin yayığı yayarken nasıl olmuşsa olmuş, yayık elinden yere düşmüş, ağzı açılmış, içindeki yoğurt yere dökülmüş...
Zavallı gelin, akşam kaynanasının eve gelince kendisine neler edeceğini bildiği için, Allah’a dua etmiş:"Allahım, beni bir kuş yap da, kaynanamın zulmünden kurtar..." diye yalvarmış...
Allah mazlumun duâsını kabul eder ya; gelini bir kuş yapmış...
İbibik kuşu öterken "pışşşst" diye bir ses çıkarır ya, o ses yayığın içindekilerin döküldüğünü anlatırmış...
Hikâyemiz böyle...
Halkımızın hikâye ve masallarının, modern dünyânın sentetik-kurgularına kurban edilmemesi için...
Birde aklıma şarkısı geldi tabiki...
Kara gözlüm efkarlanma gül gayri
İbibikler öter ötmez ordayım
Mektubunda diyorsun ki gel gayri
Vatan borcu biter bitmez ordayım
Aramızda dağlar vardır koskoca
Benim derdim o dağlardan yüce
Birgün değil beş gün değil her gece
Yatağıma yatar yatmaz ordayım
Bahar geldi koyun kuzu koklaştı
İki aşık kaç senedir bekleşti
Kara gözlüm düğün dernek yaklaştı
Sütler kaymak tutar tutmaz ordayım