Haftasonu iki sergi gezdik. Fena değildi. Miro'ya NY'dayken gitmiştim. Orada ki sergi çok daha güzeldi...
Fotoğraflara gelince, aşağıdaki kuşlu fotoğraf güzeldi. Onun dışında ben sadece 3 tane daha beğendim bir tanesi aşıklar, diğeri yer çekimi bir diğeri de isimsizdi...
Sergileri gezmek istiyorsanız acele edin bu ayın sonunda bitiyor.
Pazar akşamıda Ortaköyde gecenin keyfini çıkardık... Brrrr odası var caminin hemen köşesinde... :-) boğaz köprüsü fotoğraflarıda bendenize ait...
Maeght Koleksiyonu’ndan
Baskılar, Resimler ve Heykeller
Yıl 1946... II. Dünya Savaşı’nın hemen ertesinde tüm dünyada savaşın acıları ve yaraları sarılmaya çalışılırken bugün dünya düşün tarihi ve resim sanatının kilometre taşları, J. Paul Sartre, R. Char, A. Giacometti, M. Leiris, J. Prévert, T. Tzara, P. Bonnard, H. Matisse, G. Braque, F. Léger, M. Chagall, A. Calder, A. Malraux, B. Van Velde, F. A. Bazaine, E. Chillida ve Joan Miró Paris’te bir araya gelir...
Dönemin sanatı, modern sanatın Hitler’in deyişi ile saçmalık ve sapkın ilan edildiği dönemin hemen ertesinde gelişir. İnsanların şaşkın, sevinçli, yaraları sarmaya, yeniden hayatla barışmaya hazır olduğu bir dönemde, Paris bir mıknatıs gibi çeker tüm sanatçıları. Sanatın ancak özgür bir ortamda gelişebileceğinin de kanıtıdır bu...
Tzara’nın kitabını 1947’de resimler Miró... Miró’nun sanatını şiirle anlatır Prévert... Fransa’nın her zaman övünçle anacağı Kültür Bakanı André Malraux düşün ve edebiyat dünyasını yeni bir boyuta taşırken etkilendiği yakın arkadaşı Miró’nun da sanatını anlatır bir kitabında uzun uzun.
Bu dönemde Dadaizm, Kübizm, Sürrealizm, Otomatizm ve de Varoluşçuluk gibi yaşamı ve sanatı sorgulayan ve alışılmışın dışında yeni boyutlar getiren düşünce ve sanat akımları gelişir ve kendini bu akımlarla özleştirecek sanatçıları bulur. Yüzlerce sanatçı ve düşün adamına Maeght Ailesi kucak açar, onların dostu ve hamisi olur. Miró’nun ise her zaman özel bir konumu vardır Aile içinde.
Maeght Ailesi, II. Dünya Savaşından önce 1930’ lu yıllarda başlayan düşün insanları ve sanatçılarla olan dosluğuna yeni bir boyut kazandırmak ve sanatçılarına daha özgür bir çalışma ortamı yaratmak için, 1964 yılında Maeght Vakfı’nı kurar. Bu Vakıf Fransa’da kurulan ilk modern sanat vakfıdır.
Küratörlüğünü Maeght Ailesi’nin üçüncü kuşak temsilcisi ve çocukluğunun önemli bir bölümünü sanatçı ile paylaşmış Yoyo Maeght’ın yaptığı, Joan Miró: Maeght Koleksiyonu’ndan Baskılar, Resimler ve Heykeller sergisi, Miró’nun II. Dünya Savaşı sonrasını yansıtan coşkulu, sevinçli renklerinin yanı sıra uzun süren hoş bir dostluğun izlerini de sunuyor.
kaynak ve resimler: http://www.peramuzesi.org.tr/sergiler26b.html
Baykuşun Kareleri
30. kuruluş yıldönümünü Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi’nde 67 mezununun seçilmiş fotoğraflarından oluşan bir sergiyle kutlayan Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Fotoğraf Bölümü, 13 Temmuz 1978 tarihinde İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi, Yüksek Dekoratif Sanatlar Bölümü, Fotoğraf Enstitüsü olarak kurulmuştur.
Fotoğraf Enstitüsü, Türkiye’de fotoğraf eğitimi anlamında kurumlaşmanın temsilcisi olmuştur. Daha önceleri fotoğraf kulüpleri kurulmuş ve çeşitli kurumlarda fotoğraf dersleri verilmişse de lisans düzeyinde dört yıllık bir fotoğraf eğitimini hayata geçirmek ancak günümüzden otuz yıl önce gerçekleşebilmiştir. Okulun ilk yıllarını, kurucularından ve ilk hocalarından Cafer Türkmen şöyle anlatır: “İlk yıl ikiyüz kişi başvurdu. Ancak onbeş öğrenci alabildik. Salıpazarı’nda şimdiki Geleneksel Türk El Sanatları Bölümü’nün olduğu yerin arkalarında eski bir handa eğitime başladık. 70-80 basamakla çıkılan üç katlı bir binaydı burası. Geleneksel Türk El Sanatları Bölümü ile aynı binayı paylaşıyorduk. En alt katta ise Sinema Televizyon Enstitüsü’nün yanıcı filmler arşivi ve okulun bekâr müstahdemlerinin kaldığı bir koğuş bulunuyordu.” (Saliha Dıraman, Cafer Türkmen sergisi kataloğu, 2002).
Otuz yıllık geçmişinde üç yüzden fazla mezun veren Fotoğraf Bölümü’nün 30. kuruluş yılı kutlamalarının bütünleştirici etkinliklerinden biri olan bu sergi, Türkiye’nin akademik anlamda ilk fotoğraf bölümünün kuruluşunu ve mezunlarını anarken, yıllardır profesyonel çalışmalarını sürdüren bölüm mezunlarının deneyimlerini de bizlerle paylaşıyor.
kaynak ve resimler: http://www.peramuzesi.org.tr/sergiler26b.html
skip to main |
skip to sidebar
Pages
Monday, August 11, 2008
About
.
Search This Blog
About Me
Translate
Popular Posts
-
Aşağıda görünen pasta tarafımdan çok özenle seçilmiştir!!! Binlerce pasta arasından bu pastaya hayran oldum...:-)) bu yazıda devam edecek......
-
Arboretum kısaca canlı ağaç müzesi demek. Avrupa ve Amerika da özellikle orman fakültelerine ve bazende şehre ait arboretumlar görmeniz ...
-
Ortaokuldan beri yanıma kim oturursa otursun benimle hep konuşur...Hepte anlatacak bir dert bulurlar... Geçen gün taksideyim...Mutlaka konuş...
-
Düğün törenim tam istediğim gibiydi. Ailem, dostlarım ve arkadaşlarımla tam planladığım gibi gerçekleşti. Ahmet Altan geçen günkü bir yazısn...
-
Bu haftasonun en güzel olayı teyze olmamdı. Pazar günü Lale arkadaşım sayesinde teyze olmanın keyfini çıkardım. Efe 14.04.2007'de dünyay...
-
Gittiğim her yerden en az bir mıknatıs ve bir kupa ile dönerim. Bu nerdeyse bende alışkanlık oldu ve bu alışkanlığım sayesinde de iki koleks...
-
Lviv'e nihayet geldik. Odessa ve Kiev den çok turistik. Artık yaptığım seyahatlerde şunu görüyorum, fazla turist alan yerler öz dokula...
-
Yazın genelde hafta sonu pek dışarıya çıkmıyoruz...Çünkü her yer çok kalabalık, hava sıcak vb. diğer nedenlerimiz var...:-) Bu hafta sonu ha...
Yasal Uyarı
Fotoğrafların korunması konusu, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (FSEK) m.84′de düzenlenmiştir. "Bir işareti, resim veya sesi, bunları nakle yarıyan bir alet üzerine tesbit eden veya ticari maksatlarla haklı olarak çoğaltan yahut yayan kimse, aynı işaretin, resmin veya sesin 3 üncü bir kişi tarafından aynı vasıtadan faydalanılmak suretiyle çoğaltılmasını veya yayımlanmasını menedebilir.
Fotoğrafların telif hakkı acupofcaffeine aittir. İzinsiz kullanımı durumunda her türlü yasal yola başvurulacaktır.
Blog Archive
geziyorum
Labels
- adalar (34)
- adana (1)
- akyaka (1)
- alaçatı (7)
- almanya (2)
- Amsterdam-Belçika (3)
- ankara (3)
- antakya (1)
- Antalya (10)
- assos (1)
- avusturya (9)
- ayvalık (4)
- baden baden (1)
- bafa gölü (2)
- batum (2)
- bodrum (1)
- bolu (2)
- bozcaada (3)
- bulgaristan (1)
- bursa (12)
- çatalca (7)
- çeşme (2)
- chios (4)
- Çıralı (5)
- colmar (1)
- cumalıkızık (1)
- cunda (5)
- dalyan (1)
- datça (7)
- doğu karadeniz (4)
- efes (1)
- eqisheim (1)
- fethiye (4)
- foça (3)
- Fransa (21)
- geziyorum (486)
- göcek (2)
- Gökçeada (6)
- gölyazı (2)
- greece (4)
- hiç. (1)
- iğneada (4)
- ispanya (11)
- ist (1)
- İstanbul (152)
- İstek-hikaye (2)
- italya (22)
- izmir (2)
- iznik (4)
- kapadokya (12)
- karadeniz (6)
- karagöl (1)
- kıbrıs (6)
- ku (1)
- kutlama (1)
- lavanta (1)
- likya yolu (5)
- linklerim (2)
- manyas (1)
- manyas kus cenneti (4)
- marmaris (1)
- okuyalım öğrenelim (27)
- ondan bundan birazda benden (351)
- pamukkale (1)
- polonezköy (3)
- Prag (3)
- romanya (1)
- safranbolu (3)
- sanatsal etkinliklerim (51)
- sapanca (1)
- Semtler (58)
- side (4)
- sinop (6)
- şirince (1)
- sofya (1)
- taraklı (2)
- tasarım (3)
- türkiye (181)
- uçmakdere (1)
- Ukrayna (9)
- urla (1)
- yalova (1)
- yaşam (14)
- yeme içme (1)
- yemeklerim (13)
- yunanistan (10)
sevdiklerim
mutfaktan nefis kokular geliyor
Yeni Eklenenler
Search this blog
Followers
Powered by Blogger.
Copyright (c) 2010 A CUP OF CAFFEINE. Design by WPThemes Expert
Blogger Templates, Grocery Coupons and Daily Fantasy Sports.
2 comments:
oh! the black and white is fabulous.
@ Hi Maggie,
It is not my picture. :-(
I like it a lot too...:-
Post a Comment