Monday, April 6, 2009

Edine-2.bölüm

Aşağıda eski saat kulesinin fotoğrafı var, bizim maceramızda oradan başladı diyebilirim. Sosyal bir kişilik olduğumdan dolayı sanıyorum insanları çekiyorum...:-) Tam kendi kendime şu saat kulesine çıkılıyor mu diye yüksek sesle düşünürken yan tarafımda bir adam beliriverdi. Sonradan öğrendik ismi Çetinmiş. Anlatığı hikayelerde adı gibi çetindi. Bize 30 dk'lık bir tarih dersi verdi. Sorduğu soruların hiç birini cevaplayamadık. Örneğin, dünyadaki ilk imparatoriçe ünvanı Türkler tarafından verilmiş. Tomris,İskit-Saka imparatoriçesi.
Bizans döneminde Roma parası basıldığı saat kulesinde bir kaç yıl önce yapılan kazılarda ortaya çıkartılmış.
Türk bayrağındaki yıldızın 5 köşesi İslamın 5 şartını simgeliyormmuş vb. bir çok bilgi.
Sonra bize bir rota çizdi. 3 şerefeli cami, Selimiye Camii, Eski Cami, Kapıkule yönünde Gazinihal köprüsü, gazinihal camii, haç planlı cami, sağlık müzesi, saray içi, kırkpınar güreşlerinin yapıldığı yer,muradiye camii ve bulgar kilisesi.
Muradiye Camisi dışında hepsini gördük. Camiler için başka bir bölümm yaparım artık. Pehlivanları da görünteledim tabiki...:-)
İyiki Çetin'e rastlamışız...:-)



Yazı:Haluk Özözlü Fotoğraaflar:Acupofcaffein
Osmanlı imparatorluğunun 2. Başkenti durumunda olan Edirne'ye bir darüşşifa kazandırmak amacıyla temeli 1484 yılında atılan ve mimar Hayrettin tarafından 4 yıl da bitirilerek 1488 yılında kullanıma açılan hizmet binası, Fatih Sultan Mehmet'in oğlu Sultan Bayezid tarafından gerçekleştirilmiş.

Sitenin kuruluş amacı, büyük şehir, ikinci başkent, ticaret şehri ve gelen gidenin çok oluşu nedeniyle Edirne'yi bir darüşşifaya (Hastaneye) kavuşturmak olmuş. Diğer üniteler, hastane hizmetlerini doğrudan veya dolaylı olarak tamamlayan sosyal, kültürel ve dini nitelikli yapılar dönemin sağlık ve sosyal yardım anlayışını yansıtarak işlev görmüş. Bu yapı sisteminin 4 yıl gibi kısa sürede bitirilebilmiş olması imparatorluğun teknik ve ekonomik gücünün göstergesi olarak kabul edilmiş.
Külliyenin Bölümleri
Külliye: Darüşşifa (Hastane) , Tıp Medresesi, Tabhane (Misafirhane), Camii, İmaret (Aşevleri-Depo) ve Köprü'den oluşmaktadır.

Darüşşifa(Hastane)
Günümüzde Sağlık Müzesi olarak hizmet veren bina üç bölümden oluşuyor. Birinci bölüm poliklinik, özel diyet mutfağı ve personel odaları, ikinci bölümde ilaç deposu ve üst düzey personele ait üniteler, üçüncü bölüm ise 6 kışlık ve dört yazlık yatak odası ile bir musiki sahnesinden oluşuyor. Odalar ve sahne görkemli bir kubbe ile örtülü, şadırvanlı bir salon etrafında çevrelenmiş. Odaların dış bahçeye ve iç salona açılan pencereleri olup, Ortadaki büyük kubbenin tepesinde fenerden gelen ışık iç mekânı aydınlatırken kirlenen hava ile pis kokuları dışarı atılması sağlanmış. Bir merkez etrafında toplanan hasta odaları az personelle hizmet verilmesi sağlarken personel tüm odaları rahatlıkla gözetleyebilir ve gereğinde acil olarak hasta yardımına koşabilmeleri sağlanmış. Zamanında her türlü hastaların tedavi edildiği şifahane sonraki yıllarda sadece akıl ve ruh hastalarının tedavi edildiği bir merkez haline gelmiş. Dönemin hekimlik bilgilerinin yanı sıra su sesi, müzik ve güzel kokularda kullanılmış.

Musikiyle hasta tedavisi
Müzikle tedavi şekli bu hastanenin özellikleri arasında yer almış. 10 kişiden oluşan musiki topluluğunun, akustiği oldukça hassas olan bu mekânda haftada 3 gün verdiği musiki konserleri yankılanmadan binanın her tarafından rahatlıkla dinlenebilmiş. Hastanın huzur bulması için tedavide şadırvandan fışkıran su sesinden ve güzel kokulardan da yararlanılmış. Şifahane de tedavi ücretsiz olup şehirdeki hastalara haftada iki gün parasız ilaç dağıtılmış.

Musiki Makamları
Osmanlı Şair Hekimlerinden Şuuri Hasan Efendi'nin "Tadil-i Ül Emzice" adlı Eserinde musikinin hastalıklarla ilişkisi şu şekilde tanımlanmış.

Rast Makamı: Havale ve felç iletine devadır.
Irak Makamı: Har mizaçlılara, sersam ve hafakana faydalıdır.
İsfahan Makamı: Zihni açar, zekâyı artırır, anıları tazeler.
Zirevkent Makamı: sırt ve eklem ağrılarının ve kuluncun tedavisinde faydalıdır.
Rehavi Makamı: Baş ağrısına devadır.
Büzürk Makamı: Ateşli hastalıklara iyi gelir, zihni temizler, vesvese ve korkuyu uzaklaştırır, fikre yön verir.
Neva makamı: Irk'un nisa'ya iyi gelir (Kadın hastalıkları)
Zengule Makamı: Kalp hastalıklarının devasıdır.
Hicaz Makamı: İdrar zorluğuna iyi gelir, cinsel yönden uyarıcı etkisi vardır.
Buselik Makamı: Kulunç ve bel ağrılarının ilacıdır.
Uşşak Makamı: Kalp, karaciğer, sıtma ve mide hastalıklarının ilacıdır.


Evliya Çelebi Darüşsifa'da 1682 yılında Edirne'yi ziyaret eden Evliya Celebi, külliyeden "Orada bir Darüşşifa vardır ki dil ile tarif ve kalemler ile yazılmaz". Diye bahsetmiş. Ünlü seyyah külliye için şu ilginç tanımlamaları kullanmış. "Böyle dikkat ve özenle yapılmış şifa yurdunun anlatılan odalarında çeşitli hastalıklara tutulmuş zengin ve fakir, ihtiyar ve genç doludur"… "Bazı odalarda ilkbaharda delilik mevsiminde Edirne'nin aşk denizi derinliğine düşmüş sevdalı âşıklar çoğalıp, hekimin emriyle bu tımarhaneye getirilerek altun ve gümüş yaldızlı zincirlerle kerevetlerine takılıp, her biri aslan yatağında yatar gibi kükreyip yatarlar… Kimisi havuz ve şadırvanlara bakıp kalender hülyası kabilinden söz eder, nicesi dahi o kemerli kubbenin etrafında olan gülistan ve bağ ve bostan içindeki binlerce kuşların cıvıltılarını dinleyip, delilerin perdesiz ve ölçüsüz sesleriyle feryada başlarlar".
Evliya Çelebi, hastanenin musiki ile tedavi konusunu da şöyle anlatmış.
"Merhum ve Mağfur Bayezid Veli Hazretleri Vakfiyesinde, hastalara deva, dertlere şifa, divanelerin ruhuna gıda ve defi seva olmak üzere 10 adet hanende ve sazende gulan tayin etmiş ki, üçü hanende, biri neyzen, biri kemancı, biri musikarcı, biri santurcu, biri çengi, biri çenk santurcu, biri udcu olup, haftada üç kez gelerek hastalara ve delilere musiki faslı ederler. Allahın emriyle, nivesi saz sesinden hoşlanır ve rahat ederler. Doğrusu musiki ilminde neva, rast, dügah, segah, çargah, suzinak makamları onlara mahsustur. Ama zengule makamı ile buselik makamında rast karar kılsa insana hayat verir. Bütün saz ve makamlarda ruha gıda vardır…"
Külliye'nin cami haricinde diğer bölümleri Vakıflar Genel Müdürlüğünce 1984 yılında Trakya Üniversitesine devredilmiş. Darüşşifa'nın Sağlık Müzesine dönüştürülmesi 23 Nisan 1997 de gerçekleşmiş.
Edirne'nin Sultan II. Bayezid Külliyesin de ziyaret edilen tarihi sağlık müzesi, 48 ülkeden katılan 60 aday müze arasında 2004 yılında Avrupa Konseyi tarafından Avrupa Müze ödülü kazanmış. Sağlık Müzesinin ödülü 27 Nisan 2004 tarihinde Stasbourg'da düzenlenen törende müze yöneticilerine sunulmuş.
Günümüzde müzede, dönemin tedavi şekilleri cansız mankenler ve kompozisyonlarla yansıtırken, yerli ve yabancı ziyaretçiler ney müziği yayını eşliğinde müzeyi mesai saatleri içinde ücret ödeyerek her gün gezebiliyorlar.

4 comments:

ipex said...

Edirne'yi hiç görmedim ama, bu fotoğraflar ve bu hoş anlatımla neler kaçırdığımı görmüş oldum. Tarihimizin zenginliği de yadsınamayacak boyutta doğrusu. Osmanlı imparatorluğunu beğenmeyenler, zaten yıkılacaktı diyenler buyursun meydana :) Zengin paylaşım için teşekkürler a cup of caffein, takipteyim :)

Unknown said...

Canım bizde arabamızı alır almaz gezeceğiz TR'yi inş. ilk Edirne ve Çanakkale :)

acupofcaffein said...

@İpek:
Teşekkür ederim. Edirne, avrupa yakaasından 2 saatlik bir yol. o yüzdeen bir gün bruncha gitmenizi tavsiiy eedeerim. Karaağaç meevki, trakya ünv. kampüsü çok güzel...
Selamlar.Arzu

acupofcaffein said...

@Çileeklisüt:
Ttam aaraba alma zamanı, paranız varsa fırsatı kaçırmayyın...:-) inş. alırsınız en kısa sürede. Ben olsam gezmeye egeedden başlardıım...:-)
selamlar..sevgiler..
arzu

About

.
 
google-site-verification: google6264df489a134469.html