Hayatımda ilk defa biber dolması denedim (Anneler ne için var...:-)).Süper oldu. Bu leziz tarifi sizinle de paylaşayım istedim.
Önce 2 bardak pirinci ılık suda bekletiyorsunuz. (10 dk kadar.) Sonra soğuk suda yıkayıp süzüyorsunuz.
Tencereye 1 çay bardağı zeytin yağı koyuyorsunuz. Üzerine de fıstıkları ekleyip biraz kavuruyorsunuz. Sonra piyaz biçiminde kestiğiniz soğanları ekleyip biraz daha kavuruyorsunuz. (Pembeleşme olayı! :-))
Daha sonra pirinci atıp 5-10 dk kavuruyorsunuz. (Ben saati kurdum tam 8 dk kavurdum).
Sonra sırasıyla nane, yenibahar, tarçın, karabiber, tuz, şeker, kuru üzüm ekliyorsunuz. Bunları da şöyle bir çevirdikten sonra 1,5 su bardağı su ekliyorsunuz (bence biraz az 2 bardak olsa sanki daha iyi olacak gibi) ve kısık ateşte pişiriyorsunuz.
Dolmalık biberlerin içini doldurup (hepsi aynı boy olursa görüntü hoş oluyor) domatesle kapatıyorsunuz. Üzerine bir bardak su, 1 çay bardağı zeytin yağ 1 çorba kaşığı şeker döküp çok kısık ateşte pişiriyorsunuz. (Orijinal tarifinde fırın tepsisinde, alüminyum folyo ile sıkı sıkı kapatarak pişiriyordu ama bence dolma ateşte daha güzel).
Son olarak günde 2 taneden fazla yememeye dikkat ederek buzdolabına koyuyorsunuz. Afiyet olsun.
Malzemeler:
10-15 adet biber (orta boydan biraz büyük)(Bende biber kalmadığı için kırmızı biberleri kullandım).
2 su bardağı pirinç
1 çay bardağı zeytin yağ
2,5 bardak su
4 orta boy soğan
2 çorba kaşığı nane
2 çorba kaşığı fıstık
2 çorba kaşığı kuş üzümü
1,5 çorba kaşığı şeker
1 tatlı kaşığı tarçın
1 tatlı kaşığı yenibahar
2 çay kaşığı karabiber
1 çay kaşığı tuz
3 domates (kapatmak için)
7 comments:
Arzucum ellerine saglik cok guzel gozukuyorlar keske orada olsaydim
daha evvel biber dolması yapmamış, evlenmesine az bir zaman kala kocasını aç bırakmamak adına yapmak için tarifi not alıyorum sağol canım:)
arzu hemen seni foof blogger yapiyoruz fotograflar cok guzel, her dolma ile 3 kilo alan ben aglamakli oldum:) o dolmalik biberlerden yok burda essek kadar olanlarla da ayni tad olmuyor. cok guzeller cok
@Elifcim,
İstanbula geldiğinde yada ben oralara geldiğimde mutlaka birlikte deneyelim, bakalım güzel olacak mı? sevgiler
arzu
@Elifcim,
İstanbula geldiğinde yada ben oralara geldiğimde mutlaka birlikte deneyelim, bakalım güzel olacak mı? sevgiler
arzu
@Bestecim,
haklsının, oradakiler hem boy olarak büyük hemde kabukları kalın oluyor. Neyazık ki tadıda aynı olmuyor. istanbuldan götürmek lazım...:-)
Ben gezmeye devam edeğim. Çünkü food bloggerlık zor iş...:-)40 yılda bir yemek yapınca daha kıymetli oluyor...:-) sevgiler
arzu
@Zeynep,
Bence tarifi almasına al da hemen yapma. :-) Biraz yıllar geçsin.Öyle maharetlerini hemen gösterme yoksa kıymeti kalmaz...:-)
Anneler bu iş için süperler ne de olsa...:-)
Post a Comment