skip to main |
skip to sidebar
Bozcaadaya gidince bağları ve şarap imalathanelerini dolaşmadan dönmek olmazdı...:-)Corvus bunlardan birtanesiydi.
Truva topraklarının yakınlarında bir ada yüzer
Bu küçük ada’nın barışçıl halkı Beyaz Tenedoo’ diye çağırır onu,
Işığın tanrısı Apollo, yıllar önce değiştirdi rengini
Ve ada halkına, kılıç kullanmaktan vazgeçmelerini emretti.
“görelim” diye düşündü Apollo,” barış içinde yaşayabilecekler mi”
Ve oğlu Tenée’ye “sen bu ada’nın başına geçeceksin” dedi.
Ve asla korkmayacaksın, kırmızı soylu kanın dökülmedikçe...
Ekmeğini, zeytinini, bal ve peynirini al; Ve bırak koyu şarap kalbini yatıştırsın.
Fakat ada’nın kılıcı, mızrağı, ok ve yayı öğrenmesine izin verme !
Sonra güneşin doğuşuyla yüksek ağaçlar ile konuşan rüzgarın sesini dinle.
Onları duymak seni mutlu edecek, çünkü benim sesimi duyacaksın.
Bu melodiyi koru, keder peşine düşmesin “sıradan bir yerde ve sıradan bir zamanda”
Böylece Tenée hafif esen rüzgarların öğütleri ile barışın altın anahtarına sahip oldu.
Ve doğu ya da batı, hiçbir krallık onun kutsal yuvasına dokunmaya cesaret edemedi.
Bendeniz aşağıdaki şarabı aldı. İngilteredeki çok ünlü bir rest. menüsüne giren ilk Türk şarabıymış. Tek bunu tattm. Sonra kısa hikayesini dinledim ve sahip oldum...:-)
RARUM- Kırmızı Sek Şarap
Ürün Cinsi : Kuntra, Karalahna
Bölge : Bozcaada
Alkol hacmen : %13,5
Üretim tarihi : 2004
Şişeleme tarihi : 2005
Parlak ve canlı tonlarda, koyu lal kırmızısı renkte. Yoğun, taze meyve, kiraz, frenk üzümü ve böğürtlen kokuları ile burunda çok dengeli ve damakta kendini hissettiriyor. Gövdeli, oldukça uzun ve kalıcı bir şarap.
Rarum / ra-rum / [ rare,raro ] (Nadir, ender bulunan, nadide değerli anlamına gelen rarum bu şarabın lezzetine yakışır bir isim oldu.
Not: İlk şişe fotoğrafıma bayıldım...:-)))
Pages
Thursday, May 22, 2008
Bozcaada- Şarap
Bozcaadaya gidince bağları ve şarap imalathanelerini dolaşmadan dönmek olmazdı...:-)Corvus bunlardan birtanesiydi.
Truva topraklarının yakınlarında bir ada yüzer
Bu küçük ada’nın barışçıl halkı Beyaz Tenedoo’ diye çağırır onu,
Işığın tanrısı Apollo, yıllar önce değiştirdi rengini
Ve ada halkına, kılıç kullanmaktan vazgeçmelerini emretti.
“görelim” diye düşündü Apollo,” barış içinde yaşayabilecekler mi”
Ve oğlu Tenée’ye “sen bu ada’nın başına geçeceksin” dedi.
Ve asla korkmayacaksın, kırmızı soylu kanın dökülmedikçe...
Ekmeğini, zeytinini, bal ve peynirini al; Ve bırak koyu şarap kalbini yatıştırsın.
Fakat ada’nın kılıcı, mızrağı, ok ve yayı öğrenmesine izin verme !
Sonra güneşin doğuşuyla yüksek ağaçlar ile konuşan rüzgarın sesini dinle.
Onları duymak seni mutlu edecek, çünkü benim sesimi duyacaksın.
Bu melodiyi koru, keder peşine düşmesin “sıradan bir yerde ve sıradan bir zamanda”
Böylece Tenée hafif esen rüzgarların öğütleri ile barışın altın anahtarına sahip oldu.
Ve doğu ya da batı, hiçbir krallık onun kutsal yuvasına dokunmaya cesaret edemedi.
Bendeniz aşağıdaki şarabı aldı. İngilteredeki çok ünlü bir rest. menüsüne giren ilk Türk şarabıymış. Tek bunu tattm. Sonra kısa hikayesini dinledim ve sahip oldum...:-)
RARUM- Kırmızı Sek Şarap
Ürün Cinsi : Kuntra, Karalahna
Bölge : Bozcaada
Alkol hacmen : %13,5
Üretim tarihi : 2004
Şişeleme tarihi : 2005
Parlak ve canlı tonlarda, koyu lal kırmızısı renkte. Yoğun, taze meyve, kiraz, frenk üzümü ve böğürtlen kokuları ile burunda çok dengeli ve damakta kendini hissettiriyor. Gövdeli, oldukça uzun ve kalıcı bir şarap.
Rarum / ra-rum / [ rare,raro ] (Nadir, ender bulunan, nadide değerli anlamına gelen rarum bu şarabın lezzetine yakışır bir isim oldu.
Not: İlk şişe fotoğrafıma bayıldım...:-)))
About
.
Search This Blog
About Me
Translate
Popular Posts
-
Aşağıda görünen pasta tarafımdan çok özenle seçilmiştir!!! Binlerce pasta arasından bu pastaya hayran oldum...:-)) bu yazıda devam edecek......
-
Arboretum kısaca canlı ağaç müzesi demek. Avrupa ve Amerika da özellikle orman fakültelerine ve bazende şehre ait arboretumlar görmeniz ...
-
Ortaokuldan beri yanıma kim oturursa otursun benimle hep konuşur...Hepte anlatacak bir dert bulurlar... Geçen gün taksideyim...Mutlaka konuş...
-
Düğün törenim tam istediğim gibiydi. Ailem, dostlarım ve arkadaşlarımla tam planladığım gibi gerçekleşti. Ahmet Altan geçen günkü bir yazısn...
-
Bu haftasonun en güzel olayı teyze olmamdı. Pazar günü Lale arkadaşım sayesinde teyze olmanın keyfini çıkardım. Efe 14.04.2007'de dünyay...
-
Gittiğim her yerden en az bir mıknatıs ve bir kupa ile dönerim. Bu nerdeyse bende alışkanlık oldu ve bu alışkanlığım sayesinde de iki koleks...
-
Lviv'e nihayet geldik. Odessa ve Kiev den çok turistik. Artık yaptığım seyahatlerde şunu görüyorum, fazla turist alan yerler öz dokula...
-
Yazın genelde hafta sonu pek dışarıya çıkmıyoruz...Çünkü her yer çok kalabalık, hava sıcak vb. diğer nedenlerimiz var...:-) Bu hafta sonu ha...
Yasal Uyarı
Fotoğrafların korunması konusu, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (FSEK) m.84′de düzenlenmiştir. "Bir işareti, resim veya sesi, bunları nakle yarıyan bir alet üzerine tesbit eden veya ticari maksatlarla haklı olarak çoğaltan yahut yayan kimse, aynı işaretin, resmin veya sesin 3 üncü bir kişi tarafından aynı vasıtadan faydalanılmak suretiyle çoğaltılmasını veya yayımlanmasını menedebilir.
Fotoğrafların telif hakkı acupofcaffeine aittir. İzinsiz kullanımı durumunda her türlü yasal yola başvurulacaktır.
Blog Archive
-
▼
2008
(118)
-
▼
May
(16)
- Dün akşam İstanbul'u Yükseklerden Seyrettik....
- Bozcaada Sokaklar ve koylar
- Bozcaada-yeme içme
- Bozcaada- Şarap
- Bozcaada Konaklama
- Bozcaada-kapı-pencere
- Bozcaada Tenedos- Kale
- Pazar günü ada sefası...
- Şileden Gebzeye Doğru
- Philee-Şile-10.05.2008-1.bölüm
- Konak Pastanesi-09.05.2008
- Taksim Meydanı-Laleler
- Prag-sandıktan çıkanlar
- Karlovy Vary- Sandıktan çıkanlar
- A CUP OF CAFFEIN
- Gelincikler
-
▼
May
(16)
geziyorum
Labels
- adalar (34)
- adana (1)
- akyaka (1)
- alaçatı (7)
- almanya (2)
- Amsterdam-Belçika (3)
- ankara (3)
- antakya (1)
- Antalya (10)
- assos (1)
- avusturya (9)
- ayvalık (4)
- baden baden (1)
- bafa gölü (2)
- batum (2)
- bodrum (1)
- bolu (2)
- bozcaada (3)
- bulgaristan (1)
- bursa (12)
- çatalca (7)
- çeşme (2)
- chios (4)
- Çıralı (5)
- colmar (1)
- cumalıkızık (1)
- cunda (5)
- dalyan (1)
- datça (7)
- doğu karadeniz (4)
- efes (1)
- eqisheim (1)
- fethiye (4)
- foça (3)
- Fransa (21)
- geziyorum (486)
- göcek (2)
- Gökçeada (6)
- gölyazı (2)
- greece (4)
- hiç. (1)
- iğneada (4)
- ispanya (11)
- ist (1)
- İstanbul (152)
- İstek-hikaye (2)
- italya (22)
- izmir (2)
- iznik (4)
- kapadokya (12)
- karadeniz (6)
- karagöl (1)
- kıbrıs (6)
- ku (1)
- kutlama (1)
- lavanta (1)
- likya yolu (5)
- linklerim (2)
- manyas (1)
- manyas kus cenneti (4)
- marmaris (1)
- okuyalım öğrenelim (27)
- ondan bundan birazda benden (351)
- pamukkale (1)
- polonezköy (3)
- Prag (3)
- romanya (1)
- safranbolu (3)
- sanatsal etkinliklerim (51)
- sapanca (1)
- Semtler (58)
- side (4)
- sinop (6)
- şirince (1)
- sofya (1)
- taraklı (2)
- tasarım (3)
- türkiye (181)
- uçmakdere (1)
- Ukrayna (9)
- urla (1)
- yalova (1)
- yaşam (14)
- yeme içme (1)
- yemeklerim (13)
- yunanistan (10)
sevdiklerim
mutfaktan nefis kokular geliyor
Yeni Eklenenler
Search this blog
Followers
Powered by Blogger.
Copyright (c) 2010 A CUP OF CAFFEINE. Design by WPThemes Expert
Blogger Templates, Grocery Coupons and Daily Fantasy Sports.
4 comments:
şişe resmi gerçekten de çok güzel ellerine sağlık :)
Arzu, ben Istanbul'a gelince Bozcaada notlarini verirmisin, ay resimlere bakmak kesmiyor artik, gidip gorme hissi yaratiyorsun insan da.. :-))
Gezgin Arzu diyecegim sana artik, musaade edersen.
@ Esracım...
Teşekkür ederim... benimde favori fotoğrafım...:-)) Birde bir koy çektim oda süper...:-)
sevgiler...arzu
@NY Muhtarı...
Seve seve veririm. Ne demek...:-)) Vallahi bir yemek yerken birde gezerken sanıyorum çevremekilere bu hissi uyandırıyorum...:-))
kehhhh...kkehhhh...
Tabiki hertürlü nickname kabul edilir...:-)))
sevgiler...arzu
Post a Comment