Çocukken annemle babam bizi akşamları boza içmeye vefaya götürürdü. Bazı akşamlarda boza diye bağıran seyyar satıcılardan alırdık. Yıllar geçti seyyar satıcılar seslenmez oldu, biz de bozayı büyüdükçe yavaş yavaş unuttuk.
Geçen gün boza ile igili seyerettiğim bir belgesel bugün yaşayacaklarım için kaynak oldu.
Çok yürüdük, çok fotoğraf çektik. Ama öncellikle ilk durak olan Vefa Bozacısından başlamak istiyorum. Fotoğrafların birinde Atatürk'ün boza içtiği bardak var. 1937 yılında bir Pazartesi günü saat 6 civarında dinelenmek için içtiği bir bardak...
Bozanın tarihçesini kendi sitelerinden aldım.
1870 yılında Arnavutluk'tan İstanbul'a gelip yerleşen dedemiz Hacı Sadık Bey, o yıllarda bozanın sulu kıvamlı ve ekşi lezzetli biçimde 200 kadar Ermeni vatandaş tarafından yapılıp satıldığını görmüştür. Zamanın saraylı ve aristokrat ailelerinin ve bürokratlarının oturduğu Vefa'ya yerleşen Hacı Sadık Bey, bu günkü haliyle sevilen koyu kıvamlı ve hafif ekşi lezzetli Vefa Bozası'nı imal etmiş ve 1876 yılı Eylül ayında Vefa Bozacısı adı ile bozacılığı hem bir meslek hem de bir marka haline getirmiştir.
Hacı Sadık Bey, saray ve çevresinde de rağbet gören bu özel Türk içeceğini oluşturduğu yeni kıvam ve lezzeti koruyabilmek için yıllarca bizzat kendisi imal etmiştir. Daha sonra oğlu İsmail Hakkı Vefa'yı yanına alarak Vefa Bozasının yapımına uyumunu sağladı. Bir yandan Edebiyat Fakültesinde okuyan İsmail Hakkı Vefa, bir yandan da Haliç Tersanesinde makine işleri yapan bir akrabasıyla işbirliği yaparak bozanın makina ile üretimini başarmış ve diğer iş kolu olan üzüm sirkesinin üretimini de arttırmıştır.
skip to main |
skip to sidebar
Pages
Saturday, March 13, 2010
About
.
Search This Blog
About Me
Translate
Popular Posts
-
Aşağıda görünen pasta tarafımdan çok özenle seçilmiştir!!! Binlerce pasta arasından bu pastaya hayran oldum...:-)) bu yazıda devam edecek......
-
Ortaokuldan beri yanıma kim oturursa otursun benimle hep konuşur...Hepte anlatacak bir dert bulurlar... Geçen gün taksideyim...Mutlaka konuş...
-
Arboretum kısaca canlı ağaç müzesi demek. Avrupa ve Amerika da özellikle orman fakültelerine ve bazende şehre ait arboretumlar görmeniz ...
-
Düğün törenim tam istediğim gibiydi. Ailem, dostlarım ve arkadaşlarımla tam planladığım gibi gerçekleşti. Ahmet Altan geçen günkü bir yazısn...
-
Bu haftasonun en güzel olayı teyze olmamdı. Pazar günü Lale arkadaşım sayesinde teyze olmanın keyfini çıkardım. Efe 14.04.2007'de dünyay...
-
Dün biraz bahs ettmiştim... Atrium yolunda çektiğim fotoğraflardan... Bugün Zeynep'in sayfasında bahar dalı fotoğrafı gördüm...Çok güze...
-
Lviv'e nihayet geldik. Odessa ve Kiev den çok turistik. Artık yaptığım seyahatlerde şunu görüyorum, fazla turist alan yerler öz dokula...
Yasal Uyarı
Fotoğrafların korunması konusu, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (FSEK) m.84′de düzenlenmiştir. "Bir işareti, resim veya sesi, bunları nakle yarıyan bir alet üzerine tesbit eden veya ticari maksatlarla haklı olarak çoğaltan yahut yayan kimse, aynı işaretin, resmin veya sesin 3 üncü bir kişi tarafından aynı vasıtadan faydalanılmak suretiyle çoğaltılmasını veya yayımlanmasını menedebilir.
Fotoğrafların telif hakkı acupofcaffeine aittir. İzinsiz kullanımı durumunda her türlü yasal yola başvurulacaktır.
Blog Archive
-
▼
2010
(179)
-
▼
March
(16)
- Atatürk Arboretumu
- Burgazada
- Kent park, gondol sefası, heykeller, eskişehir son...
- Atlıhan, Kurşunlu Camii, Lületaşı Müzesi-Eskişehir...
- Eskişehir-Cam Müzesi, Cumhuriyet Müzesi, 2.Bölüm
- Eskişehir-Odunpazarı- Bölüm-1
- Kalaycılık
- Süleymaniye-Vefa
- Süleymaniye'de Yeme İçme
- Süleymaniyeliler, Vefalılar
- Darüzziyafe, Süleymaniye
- Kalenderhane Camii
- Vefa Bozacısı
- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü
- Yıldız Parkı
- Kapalı Çarşı
-
▼
March
(16)
geziyorum
Labels
- adalar (34)
- adana (1)
- akyaka (1)
- alaçatı (7)
- almanya (2)
- Amsterdam-Belçika (3)
- ankara (3)
- antakya (1)
- Antalya (10)
- assos (1)
- avusturya (9)
- ayvalık (4)
- baden baden (1)
- bafa gölü (2)
- batum (2)
- bodrum (1)
- bolu (2)
- bozcaada (3)
- bulgaristan (1)
- bursa (12)
- çatalca (7)
- çeşme (2)
- chios (4)
- Çıralı (5)
- colmar (1)
- cumalıkızık (1)
- cunda (5)
- dalyan (1)
- datça (7)
- doğu karadeniz (4)
- efes (1)
- eqisheim (1)
- fethiye (4)
- foça (3)
- Fransa (21)
- geziyorum (486)
- göcek (2)
- Gökçeada (6)
- gölyazı (2)
- greece (4)
- hiç. (1)
- iğneada (4)
- ispanya (11)
- ist (1)
- İstanbul (152)
- İstek-hikaye (2)
- italya (22)
- izmir (2)
- iznik (4)
- kapadokya (12)
- karadeniz (6)
- karagöl (1)
- kıbrıs (6)
- ku (1)
- kutlama (1)
- lavanta (1)
- likya yolu (5)
- linklerim (2)
- manyas (1)
- manyas kus cenneti (4)
- marmaris (1)
- okuyalım öğrenelim (27)
- ondan bundan birazda benden (351)
- pamukkale (1)
- polonezköy (3)
- Prag (3)
- romanya (1)
- safranbolu (3)
- sanatsal etkinliklerim (51)
- sapanca (1)
- Semtler (58)
- side (4)
- sinop (6)
- şirince (1)
- sofya (1)
- taraklı (2)
- tasarım (3)
- türkiye (181)
- uçmakdere (1)
- Ukrayna (9)
- urla (1)
- yalova (1)
- yaşam (14)
- yeme içme (1)
- yemeklerim (13)
- yunanistan (10)
sevdiklerim
mutfaktan nefis kokular geliyor
Yeni Eklenenler
Search this blog
Followers
Powered by Blogger.
Copyright (c) 2010 A CUP OF CAFFEINE. Design by WPThemes Expert
Blogger Templates, Grocery Coupons and Daily Fantasy Sports.
6 comments:
Ne guzel ya su eski usul icecekler,
Boza, Salep, Demirhindi,limonata, hosaf.
Gul
@Gul,
Limonata ile hoşaf benim favorilerim arasında yer alıyor.:-)
Evet, limonatayi ben de cok seviyorum.Istanbul'da bir suru yerde denedim, en guzeli sanirim House Cafe'de olan (biraz tuzlu :) )
Hosaf icin de su Istiklal'de adini hatirlayamadigim, ama hosaflari ile unlu bir iki eski lokanta var, bir gun gidecem bakalimm :))
gul
bozaaaaaa da boza
bestecim hemen bir şişe gönderebilirim sana.:-) Ama karşısındaki dükkandan alınan sımsıcacık mis kokulu leblebisi eksik olur :-)
hain arzu:-)
Post a Comment