skip to main |
skip to sidebar
Çengelköy ismi hakkında birkaç rivayet vardır. Bölgenin 15. yüzyıldaki durumu ile ilgili fazla bilgi bulunmamasına rağmen, İstanbul’un fethi hazırlıkları sırasında Fatih’in Çengelköy sahillerine geldiği ve gördüğü Bizans’tan kalma gemi çengelleri (çıpalar) nedeniyle buralara önceleri “Gemi Çengeli” şeklinde isim verildiği, daha sonraları sadece “Çengelköy” olarak anılmaya başlandığı söylenir.
Bir diğer rivayete göre ise, daha önceleri “çengelçapa” denilen gemi çengellerinin yapıldığı köyün Çengelköy olarak anılmaya başladığıdır. Ayrıca, Osmanlı döneminde gelip bu boğaz köyünde cami yaptıran Çengeloğlu Tahir Paşa’nın semte ismini verdiği de söylenir
ÇENGELKÖY
Boğazın her yeri bir parça değişmiş şimdi,Yine Çengelköyü lakin öyle!Bahçeler, bağlar, ağaçlar, evler...
Yine sessiz, yine sakin öyle!Elli yıl köyden uzak kalmışkenTanıdım: İşte benim doğduğum ev!İşte, en eski mahallem, sokağım!Geçiyor aynı sokaktan hâlâKendi halinde vakur insanlar...İşte hiç fasılasız dört mevsimKöye lezzet dağıtan bostanlar!İşte tılsımlı o bağlar ki bütün dünyadaYoktur eşi!Sonbahar oldu mu dallar eğilir,Sararır ayvalar altınlaşarak,Meyve halinde verirler güneşi.Tanıdım: Çarşının en ihtiyarıBaşı göklerde asırlık çınarı.Bir tevekkül katıyor manzaraya.Çekilen eski kayıklar karaya.Öyle hoş bir yüzü vardır ki köyün,Bir gören artık unutmaz neresi?İşte, kış vakti coşup çağlarken,Yaz gelip kupkuru kalmış deresi!Tanıdım: Şevk ile erken uyanıpGittiğim camii bayramlarda!Karabaş nesli tükenmiş artıkKediler damlarda...
Gözlerim daldı yine,Bir hayal alemine!Elli yıl önceki tipler geçiyor karşımdan:Kamil Ağa... göğsü açıktır kış, yaz,Karda, yağmurda da hep böyle gezer aldırmaz.Yaşı yetmişse de hâlâ gençtir,Dağılır, parçalanır göğsüne çarpan yıllar...Bir avuç taze köpüktür sankiŞu ağarmış kıllar!Sami bey... ismi tanınmış hattat.Bizce İzzetle Yesari'ye de üstün kat kat.Huyu hırçıncadır amma severiz"O bizim hattatımızdır" diyerekÖvünür, hem överiz.Hatemi bey ki Meşihatteydi,"Molla bey!" derdik ona.Şıktı, bir parça da hatta züppe!Başta bir ince sarık, sırtta ipek bir cüppe,Elde mercan tesbih,Şal yelek, incecik altın köstek...Şıktı velhasılı pek!Komşumuz Miralay Ahmet bey ki:Unutulmaz daha genç yaşta ölenO güzeller güzeli Eşi Növber Hanımın iç acısı!Kerim Ağa... hamlacı, Abdülmecidin hamlacısı.Anılır ismi, sayar gençler onu,Boğazın eski kürek şampiyonu!
Her zaman kaşları öfkeyle çatık,Yüzü hep böyle asık,İşte en sert baba: Çerkes Ali bey!Köyde sessiz yapılırken her şey,İki haylaz çocuğun terbiyesiDuyulur her gece çığlık, çığlık!İşte ilk sevgilim, ilk aşkım,O güzel Naile ki,Hepimiz gizlice aşıktık ona!Titreyen perdelerin ardındanArıyorken biz onun gölgesini,Ansızın gökten uçan bir yıldızGibi bir gün bırakıp gitti bizi!
İşte, gayetle temiz,İşte, gayetle titizEbe İlhame Hanım!Severiz, bizleri paylar da yine!Çünkü biz dünlü çocuklar, hepimizDoğmuşuz ellerine!Elde bir çanta uzaktan görünür,Köyün en hazik olan, diplomasızCerrah Mustafendi!Evvela çanta gider, sonra peşinden kendi.İhtiyar Angeli aktar küçücük dükkanda,Sürme, laden, kına hep ayrı durur bir yanda.Kutular ayrı, paketler, kavanozlar ayrı."Ne arasan bulunur derde devadan gayrı!"Ve nihayetSokağın bekçisi sadık Karabaş!Bizi bir gördü mü gözler parlar,Duyulur tatlı, kesik havlamalar.Köyde herkesle yakından tanışır,Dili yok, söyleyemez söz amma,Sallanan kuyruğu dildir konuşur!
İşte rüyası hayalimde kalan Çengelköy!Elli yıl önceki tipler işte!İşte bağ semti, Çakaldağ, Maslak...İşte, İcadiye!İşte, mehtabı yakındanBir gümüş ayna gibiSeyreden Tarlabaşı!İşte, tarihe bakan gözlerleCeneviz devrini görmüş çarşı!Yine rüyalara dalmış uyuyor,Küçücük koydaki sessiz yalılar,Yine herkes tanıyor birbirini,Yine eş, dost öyle!Bir benim sade uzaktan gelmiş,Bir benim sade köyün bilmediği,Bir benim el sayılan!Beklerdim bir tanıdık yüz boşuna,Bekledim boş yere bir dost bakışı,Bir dost gülüşü..."Göçtü çoktan!" dedilerAnarak ismini sordumsa kimi!Daracık, kuytu sokaklarda gezip,Aradım gençliğimi!
Orhan Seyfi Orhon
Bir parkta oturdum. Şehir gürültüsünden uzak...
Gelecek nesillere bırakacağımız denizlerimiz... Bugün DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ...
Bu denizde hala yaşamaya çalışan canlılar... Son dakikalarını görüntüledim. Deniz yıldızı, denize geri dönerek biraz daha yaşamaya çalışacak, yengeç, o sizlere ömür oldu... :-(
İlginç ağaç. Ağacın hemen yanıbaşındaki komşu gül, ağcın gövdesini basamak yaparak dolana dolana tepelere çıkmış ve ağcın kucağına oturmuş...:-)
Pages
Monday, June 5, 2006
Çengelköy
Çengelköy ismi hakkında birkaç rivayet vardır. Bölgenin 15. yüzyıldaki durumu ile ilgili fazla bilgi bulunmamasına rağmen, İstanbul’un fethi hazırlıkları sırasında Fatih’in Çengelköy sahillerine geldiği ve gördüğü Bizans’tan kalma gemi çengelleri (çıpalar) nedeniyle buralara önceleri “Gemi Çengeli” şeklinde isim verildiği, daha sonraları sadece “Çengelköy” olarak anılmaya başlandığı söylenir.
Bir diğer rivayete göre ise, daha önceleri “çengelçapa” denilen gemi çengellerinin yapıldığı köyün Çengelköy olarak anılmaya başladığıdır. Ayrıca, Osmanlı döneminde gelip bu boğaz köyünde cami yaptıran Çengeloğlu Tahir Paşa’nın semte ismini verdiği de söylenir
ÇENGELKÖY
Boğazın her yeri bir parça değişmiş şimdi,Yine Çengelköyü lakin öyle!Bahçeler, bağlar, ağaçlar, evler...
Yine sessiz, yine sakin öyle!Elli yıl köyden uzak kalmışkenTanıdım: İşte benim doğduğum ev!İşte, en eski mahallem, sokağım!Geçiyor aynı sokaktan hâlâKendi halinde vakur insanlar...İşte hiç fasılasız dört mevsimKöye lezzet dağıtan bostanlar!İşte tılsımlı o bağlar ki bütün dünyadaYoktur eşi!Sonbahar oldu mu dallar eğilir,Sararır ayvalar altınlaşarak,Meyve halinde verirler güneşi.Tanıdım: Çarşının en ihtiyarıBaşı göklerde asırlık çınarı.Bir tevekkül katıyor manzaraya.Çekilen eski kayıklar karaya.Öyle hoş bir yüzü vardır ki köyün,Bir gören artık unutmaz neresi?İşte, kış vakti coşup çağlarken,Yaz gelip kupkuru kalmış deresi!Tanıdım: Şevk ile erken uyanıpGittiğim camii bayramlarda!Karabaş nesli tükenmiş artıkKediler damlarda...
Gözlerim daldı yine,Bir hayal alemine!Elli yıl önceki tipler geçiyor karşımdan:Kamil Ağa... göğsü açıktır kış, yaz,Karda, yağmurda da hep böyle gezer aldırmaz.Yaşı yetmişse de hâlâ gençtir,Dağılır, parçalanır göğsüne çarpan yıllar...Bir avuç taze köpüktür sankiŞu ağarmış kıllar!Sami bey... ismi tanınmış hattat.Bizce İzzetle Yesari'ye de üstün kat kat.Huyu hırçıncadır amma severiz"O bizim hattatımızdır" diyerekÖvünür, hem överiz.Hatemi bey ki Meşihatteydi,"Molla bey!" derdik ona.Şıktı, bir parça da hatta züppe!Başta bir ince sarık, sırtta ipek bir cüppe,Elde mercan tesbih,Şal yelek, incecik altın köstek...Şıktı velhasılı pek!Komşumuz Miralay Ahmet bey ki:Unutulmaz daha genç yaşta ölenO güzeller güzeli Eşi Növber Hanımın iç acısı!Kerim Ağa... hamlacı, Abdülmecidin hamlacısı.Anılır ismi, sayar gençler onu,Boğazın eski kürek şampiyonu!
Her zaman kaşları öfkeyle çatık,Yüzü hep böyle asık,İşte en sert baba: Çerkes Ali bey!Köyde sessiz yapılırken her şey,İki haylaz çocuğun terbiyesiDuyulur her gece çığlık, çığlık!İşte ilk sevgilim, ilk aşkım,O güzel Naile ki,Hepimiz gizlice aşıktık ona!Titreyen perdelerin ardındanArıyorken biz onun gölgesini,Ansızın gökten uçan bir yıldızGibi bir gün bırakıp gitti bizi!
İşte, gayetle temiz,İşte, gayetle titizEbe İlhame Hanım!Severiz, bizleri paylar da yine!Çünkü biz dünlü çocuklar, hepimizDoğmuşuz ellerine!Elde bir çanta uzaktan görünür,Köyün en hazik olan, diplomasızCerrah Mustafendi!Evvela çanta gider, sonra peşinden kendi.İhtiyar Angeli aktar küçücük dükkanda,Sürme, laden, kına hep ayrı durur bir yanda.Kutular ayrı, paketler, kavanozlar ayrı."Ne arasan bulunur derde devadan gayrı!"Ve nihayetSokağın bekçisi sadık Karabaş!Bizi bir gördü mü gözler parlar,Duyulur tatlı, kesik havlamalar.Köyde herkesle yakından tanışır,Dili yok, söyleyemez söz amma,Sallanan kuyruğu dildir konuşur!
İşte rüyası hayalimde kalan Çengelköy!Elli yıl önceki tipler işte!İşte bağ semti, Çakaldağ, Maslak...İşte, İcadiye!İşte, mehtabı yakındanBir gümüş ayna gibiSeyreden Tarlabaşı!İşte, tarihe bakan gözlerleCeneviz devrini görmüş çarşı!Yine rüyalara dalmış uyuyor,Küçücük koydaki sessiz yalılar,Yine herkes tanıyor birbirini,Yine eş, dost öyle!Bir benim sade uzaktan gelmiş,Bir benim sade köyün bilmediği,Bir benim el sayılan!Beklerdim bir tanıdık yüz boşuna,Bekledim boş yere bir dost bakışı,Bir dost gülüşü..."Göçtü çoktan!" dedilerAnarak ismini sordumsa kimi!Daracık, kuytu sokaklarda gezip,Aradım gençliğimi!
Orhan Seyfi Orhon
Bir parkta oturdum. Şehir gürültüsünden uzak...
Gelecek nesillere bırakacağımız denizlerimiz... Bugün DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ...
Bu denizde hala yaşamaya çalışan canlılar... Son dakikalarını görüntüledim. Deniz yıldızı, denize geri dönerek biraz daha yaşamaya çalışacak, yengeç, o sizlere ömür oldu... :-(
İlginç ağaç. Ağacın hemen yanıbaşındaki komşu gül, ağcın gövdesini basamak yaparak dolana dolana tepelere çıkmış ve ağcın kucağına oturmuş...:-)
About
.
Search This Blog
About Me
Translate
Popular Posts
-
Bugün, sizlere iş yerimin bulunduğu Kurtuluş semtini anlatmak istiyorum. Aralık ayının başından itibaren caddeyi gören odamınkarşısındaki ...
-
aşağıdaki linke girerseniz, doğduğunuz ayı seçiyorsunuz sonrada gününü ve en son yıllara göre bir liste getiriyor oradan da doğduğunuz yıla ...
-
Çocukken annemle babam bizi akşamları boza içmeye vefaya götürürdü. Bazı akşamlarda boza diye bağıran seyyar satıcılardan alırdık. Yıllar ge...
-
Bektaşağa göleti bir mesire yeri. Araya Sinop hapishanesini ekledim ama öncesinde Bektaşağa göletinde nefis bir kahvaltı yaptık. Göletin et...
-
Zuhal Olcay’ın Tilbe Saran’ın birlikte oynadığı Nathalie, daha önce 2003’TE Fanny Ardant, Emmanuele Beart ile Gerard Depardieu'lü kadros...
-
Kız kulesi ve haakkındaki efsaneler: Kızkulesi'nin ulaşılmazlığı nedeniyle, insanlar onun içinde yaşanılanlar hakkında çok fazla bil...
-
Malabadi Köprüsü: Fatma ile Badi birbirlerini seviyorlarmış. Bir gün Fatma Badi’nin köyüne varmak için nehri geçerken boğulmuş. Badi de bun...
-
Evet berberin ismi minik berberdi. Yeşil olmasından dolayı ilgimi çekti. Bu arada müşterisi hangi saçını kestiriyordu pek anlayamadım...:-) ...
-
Kuzenlerimin çocukları...İlk fotoğraftaki sevgi kelebeği... Sürekli gülüyor...Ağzında da tiryakiler gibi hep birşey var...Adanada bebeklerin...
-
Tarlabaşı bugün kentsel dönüşüm projesi altında yok ediliyor. Bu projelere bakmak için aşağıdaki linke girmeniz yeterli. http://www.tarlabas...
Yasal Uyarı
Fotoğrafların korunması konusu, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (FSEK) m.84′de düzenlenmiştir. "Bir işareti, resim veya sesi, bunları nakle yarıyan bir alet üzerine tesbit eden veya ticari maksatlarla haklı olarak çoğaltan yahut yayan kimse, aynı işaretin, resmin veya sesin 3 üncü bir kişi tarafından aynı vasıtadan faydalanılmak suretiyle çoğaltılmasını veya yayımlanmasını menedebilir.
Fotoğrafların telif hakkı acupofcaffeine aittir. İzinsiz kullanımı durumunda her türlü yasal yola başvurulacaktır.
Blog Archive
-
▼
2006
(104)
-
▼
June
(14)
- picasa web album-datca
- Öğleyin yemek yediğim yer
- Tatil Bitti
- Cennet Koylardan Dönüş
- Issız koylardan, insan yığını betonlara
- 3,2,1
- bir resim-bir fotoğraf-2 CD
- Kısa notlar...
- Biraz tekne, biraz yürüyüş, biraz bisiklet
- 170 saat 30 dk 15 sn...
- Yenilik-ABD'deki dostlara- KGS Boğaziçi Köprüsü
- Çengelköy
- Kuleli Askeri Lisesi
- Ömer Hayyam
-
▼
June
(14)
geziyorum
Labels
- adalar (34)
- adana (1)
- akyaka (1)
- alaçatı (7)
- almanya (2)
- Amsterdam-Belçika (3)
- ankara (3)
- antakya (1)
- Antalya (10)
- assos (1)
- avusturya (9)
- ayvalık (4)
- baden baden (1)
- bafa gölü (2)
- batum (2)
- bodrum (1)
- bolu (2)
- bozcaada (3)
- bulgaristan (1)
- bursa (12)
- çatalca (7)
- çeşme (2)
- chios (4)
- Çıralı (5)
- colmar (1)
- cumalıkızık (1)
- cunda (5)
- dalyan (1)
- datça (7)
- doğu karadeniz (4)
- efes (1)
- eqisheim (1)
- fethiye (4)
- foça (3)
- Fransa (21)
- geziyorum (486)
- göcek (2)
- Gökçeada (6)
- gölyazı (2)
- greece (4)
- hiç. (1)
- iğneada (4)
- ispanya (11)
- ist (1)
- İstanbul (152)
- İstek-hikaye (2)
- italya (22)
- izmir (2)
- iznik (4)
- kapadokya (12)
- karadeniz (6)
- karagöl (1)
- kıbrıs (6)
- ku (1)
- kutlama (1)
- lavanta (1)
- likya yolu (5)
- linklerim (2)
- manyas (1)
- manyas kus cenneti (4)
- marmaris (1)
- okuyalım öğrenelim (27)
- ondan bundan birazda benden (351)
- pamukkale (1)
- polonezköy (3)
- Prag (3)
- romanya (1)
- safranbolu (3)
- sanatsal etkinliklerim (51)
- sapanca (1)
- Semtler (58)
- side (4)
- sinop (6)
- şirince (1)
- sofya (1)
- taraklı (2)
- tasarım (3)
- türkiye (181)
- uçmakdere (1)
- Ukrayna (9)
- urla (1)
- yalova (1)
- yaşam (14)
- yeme içme (1)
- yemeklerim (13)
- yunanistan (10)
sevdiklerim
mutfaktan nefis kokular geliyor
Yeni Eklenenler
Search this blog
Followers
Powered by Blogger.
Copyright (c) 2010 A CUP OF CAFFEINE. Design by WPThemes Expert
Blogger Templates, Grocery Coupons and Daily Fantasy Sports.
0 comments:
Post a Comment