Friday, July 29, 2016

Beyoğlu

Çok şey yazmak isteyip de yazamamak. Söylemek isteyip de söyleyememek... Ne zor şeymiş...


Okul defterlerime
Sırama ağaçlara
Kumlar karlar üstüne
Yazarım adını

Okunmuş yapraklara
Bembeyaz sayfalara
Taş kan kağıt veya kül
Yazarım adını;

Yaldızlı tasvirlere
Toplara tüfeklere
Kralların tacına
Yazarım adını

Ormanlara ve çöle
Yuvalara çiğdeme
Çın çın çocuk sesime
Yazarım adını

En güzel gecelere
Günün ak ekmeğine
Nişanlı mevsimlere
Yazarım adını

Gök kırpıntılarına
Güneş küfü havuza
Ay dirisi göllere
Yazarım adını

Tarlalara ve ufka
Kuşların kanadına
Gölge değirmenine
Yazarım adını

Fecrin her soluğuna
Denize vapurlara
Azgın dağın üstüne
Yazarım adını

Bulutun yosununa
Kasırganın terine
Tatsız kaba yağmura
Yazarım adını

Parlayan şekillere
Renklerin çanlarına
Fizik gerçek üstüne
Yazarım adını

Uyanmış patikaya
Serilip giden yola
Hıncahınç meydanlara
Yazarım adını

Yanan lamba üstüne
Sönen lamba üstüne
Birleşmiş evlerime
Yazarım adını

İki parça meyvaya
Odama ve aynaya
Boş kabuk yatağıma
Yazarım adını

Obur köpekçiğime
Dimdik kulaklarına
Acemi pençesine
Yazarım adını

Kapımın eşiğine
Kabıma kacağıma
İçimdeki aleve
Yazarım adını

Camların oyununa
Uyanık dudaklara
Sükütun ötesine
Yazarım adını

Yıkılmış evlerime
Sönmüş fenerlerime
Derdimin duvarına
Yazarım adını

Arzu duymaz yokluğa
Çırçıplak yalnızlığa
Ölüm basamağına
Yazarım adını

Geri gelen sağlığa
Kaybolan tehlikeye
Hatırasız ümide
Yazarım adını

Bir tek sözün şevkiyle
Dönüyorum hayata
Senin için doğmuşum
Seni haykırmaya

Özgürlük

Paul Eluard

M. C. Anday - O. V. Kanık






Saturday, July 23, 2016

Acarlar Longozu

Söyleyecek birşey bulamıyorum.... Güneşin Türkiye üzerine yeniden doğmasını istiyorum. Milletçe huzur ve barış içinde yaşayalım.
Geçen gün topraklama yapalım dedik ve kendimizi doğaya attık. Sadece yeşil ve mavi bana huzur veriyor. Fotoğrafları kah makinemle kah cep telefonu ile çektim.
Zaman zaman arkadaşlarımın çocukları oluyor yanımda makinemi onlara veriyorum fotoğraf çekmeyi öğrensinler sevsinler diye... Onlarda çok mutlu oluyor bende...
Psikologlar bu dönemlerde sevdiğiniz şeyleri yapın diyorlar. Sizi mutlu eden müzikleri dinleyin, sevdiğiniz yerlerde bulunun gülümseyin (bu biraz zor)vs... Paylaşayım hep beraber iyi şeyler düşünelim... Daha iyisi nasıl mümkün diye...

Bu arada acarlar longozu hakkında kısa bilgi: sakarya üzerinden ulaşıyorsunuz. Biz giderken bir şekilde kayıp olduk ama çok güzel köylerin içinden geçerek çıktık bu yol nefisti. Bilmiyorum TEM den kaynarca çıkışından sonra bir şekilde kayıp olun güzel yerler göreceksiniz...!!!

Acarlar longozundaki ve yol üzerindeki yemek yerleri kötü. (bizim denediklerimiz) Gözleme yapıyorlar sözüm ona ama içine gerçekten hiçbirşey koymuyorlar. Bomboş hamur. Birde saç üzerinde yapmıyorlar kızartıyorlar gibi.. yada bilemedim. Hamurdan değil. Hazır yufkadan yapıyorlar. Bunun içinde üstüne üstelik 12-15 TL alıyorlar. Tavsiyem gözleme yememeniz. Gelelim yol üstüne Kahvaltı deneyelim dedik. Aç olmadığımız için bir tane serpme kahvaltı istedik. Bir kişilik veremediklerini söylediler. bu arda fiyatı 22,5 TL. Kahvaltı tabağı ise 19 TL. Korkunç. Ne yani dedim iki kişilik ısmarlayacaksınız dedi.
Bu uyanık işletmecilerden o kadar sıkıldım ki. Eşimle gitmiş olsaydık oturmaz kalkardık. Ama yanımızda hem arkadaşım hemde çocuk olduğu için yiyelim dedim. Menemen ( soğanlı ve az malzemeli tek yumurtalı), gölzeme, tereyağ bal (ufak bir tabak) 35 TL. Fiyat kalite dengesi sıfırdı. Bu arada yazıları okumuştum (sakarya orman park fotoğrafları görmüştüm güzel gözüküyordu, bilemem isterseniz siz orayı deneyin ama sakarya yolu üzerinde yol kenarındaki manzarası doğa oln yerleri denemeyin durumları böyle)
Acarlar longozuna gelince, longozda deniz bisikletlerini iptal etmeleri iyi olmuş. Zaten suda kalmamış, nilüferlerin çoğuda pislikten açamıyorlar herhalde.
işletmeler de doğa yı çok güzel korudukları için!!!! Balık yetiştiriyorlar.
Longozun kenarında tahta yol yapmaları iyi olmuş en azından yürüyebiliyorsunuz. ama tabiki hemen bungalow lar yapmışlar. Of ki of...

Sahili Karasu sahil. Derin ve uçsuz bucaksız. Çok güzel. Fotoğraflarda gözüktüğü gibi. Ama siz göremiyorsunuz Kumun üzeri pet şişe, plastik, lastik, çocuk bezi ve çöp dolu.... Ben sadece güzel kareyi görürüm. !!! Yinede sahil boyunca yürüyüp bir sürü kum midyesi görmek keyifli.

Dönüşte poyrazlar gölüne uğradık. Bir kaç yıl önce gitmiştik (27.03.2011 tarihli Poyrazlar gölü yazım var) Boştu. Şimdi işletmeler yapılmışlar. Girişi ücretli olmuş. Her yeri yok etmeyi pek seviyoruz. Masalar masalar, mangal yerleri,...
Yinede ücretli oması iyi mi desem bilemedim. Bundan da kötü olamaz demek yerine.. Bundan daha iyisi nasıl olur demek istiyorum.

Göl de deniz bisikleti kiraldık. Gölün ortasında sessizliği dinledik ve avazımız çıktığı kadar bağırdık. Boğaz çakralarımızı açtık. İşte böyle.  Arkadaşımın oğlu orayı londradaki bir göle benzetti. Sevindim. Günün sevinci...






































About

.
 
google-site-verification: google6264df489a134469.html