Tuesday, June 24, 2008

İş çıkışı bir gezi...

Perşembe akşamıydı sanırım, iş çıkışı Ortaköy'e gidelim dedik...Taksimden aşağıya sahile yürüdük, tam Kabataş iskelesinin önünde Adalar vapuru kalkıyor sesini duyunca hadi gidelim dedik... Niye niyet neye kısmet...:-)
Vapurda günbatımını izlemek çok güzeldi. Birde herkes birbirini tanıyordu. Sanıyorum bizim dışımızda herkes adalıydı...Balıkçı vardı...Açık arttırma mı desem loto mu desem, bir türlü çekiliş ile bir kasa balığı sattı.
Bugüne kadar Kınalıada'ya hiç gitmemiştim...(Adaların en küçüğü, İstanbul'a en yakını ve üzerindeki televizyon yansıtıcıları ile "görüntü" açısından en "kirli" olanı). Çok sevimsiz bence... Vakit az olunca bu adada inelim dedik... Vapurdan inince tam karşımızda Bahar pastanesi vardı. Biz sola yürüdük...Çarşının içinden geçtik...Biraz tırmandık...Pek birşey göremdik..Çirkin apartmanlarıın dışında...
 

Kınalıada'da fayton yok. Aslında olmasına gerek de yok. Çünkü bir ucundan, diğer ucuna en çok 20-25 dakikada ulaşmanız mümkün.
 

İskelenin tam karşısındaki ikiz Sirakyan evleri, adanın mimari özellik ve güzellikteki tek yapısı. Sol taraf balıkçı barınağı ve çay bahçelerine uzanıyor. Sağ tarafta ise plaj var. Adanın arkasına geçmek için en pratik yol doğru karşıya geçmek, tepeyi tırmanmak ve Hıristo Manastırı'nın bulunduğu yeşil çayırı aşıp Ayazma Plajı'na inmek.

 
Sağ tarafa doğru yürümeye devam ederseniz adanın ucuna doğru bir kaç güzel yapı görmeniz mümkün. Burada Kınalıada su sporları Kulübünü geçmek için yukarıya tırmanırsanız oradan fotoğraftaki günbatımını sizde seyredebilirsiniz.
 
Posted by Picasa

Kınalıda pek bir içimiz sıkıldı. Hemen kendimizi Burgaz'a attık...Sahildekii balıkçıların orada oturduk...Kendimize geldik...Ada havasını içimize çektk ve yorgun argın ama keyifli bir şekilde son vapurla İstanbul'a döndük...

0 comments:

About

.
 
google-site-verification: google6264df489a134469.html