Wednesday, September 9, 2009

Çıralı- Bölüm-1 (Eylül tatili)

Not. 5. fotoğrafta Çıralı koyunun zirveden görünüşü var.

9 günlük tatilimizden döndük. Bu tatilde, tahtalı dağına teleferik gezisi ve tekne turu dışında pek fazla bir aktivitede bulunmadık. Zaten planımız da buydu. Uzun zamandır ilk defa gittiğim bir yerde 9 tam gün kalıyorum. J Genelde 9 günde 3-4 farklı yere gitmiş olamam gerekirdi. Bu tatilin günlük bilançosunu şöyle çıkarabilirim:

6-7 saat yüzme

2-3 saat güneşlenme-dinlenme

3 saat kitap okuma (öğle molası)

2 saat akşam yemeği

6-7 saat uyku

Bunun dışında yürüdüğümüz en uzun mesafe kaldığımız odanın 20 m ilersindeki kumsal (denize girmek için) ve 300m ilersindeki Azurdu (akşam yemeği için). Dolayısıyla günlük klasik olarak yaptığımız 6km (min) yürüyüşlerimize bu tatilde yer vermedik. Hal böyle olunca çok fazla fotoğraf çekmedim.


Tahtalı teleferiği 2365 m yükseklikte, tahtalı dağının zirvesine çıkıyor. İsviçre kökenli Garaventa Grubu tarafından yapılmış. 80 kişilik kapasitesi bulunan kırmızı renkli kabinlerle, çam ormanlarının üzerinden 10 dakikalık bir gezi yaptıktan sonra zirveye ulaşıyorsunuz.

Alt istasyon 726m de olduğu için sadece 1639m’yi teleferikle çıkıyorsunuz. Aralık ayında başlayan kar manzarası Nisan 25 gibi karların erimesiyle son buluyor.

Zirvede teras bölümünden Antalya ve Finike’ye kadar geniş bir alanı izleme şansı elde edebiliyorsunuz. Tabi ki bu günün hangi saatinde ve yılın hangi mevsiminde çıktığınıza bağlı olarak değişecektir. Tam bu bilgiyi vermişken teleferiğin yerini de söyleyeyim, Antalya dan geliyorsanız eğer, Kemer, Kiriş, Çamyuvayı geçince Tekirova’ya gelmeden. Kaş tarafından gelecekler içinde Kaş, Kale, Finike, Olympos, Tekirova’yı geçince Çamyuvaya gelmeden.

Zirvede 3-4 katlı her katında ayrı bir restoran bulunan çok çirkin bir tesis var. Sanıyorum özel turist grupları için hizmet veriyor. Tesisin girişinde de 2-3 tane hediyelik dükkan bulunuyor. Bu arda fotoğrafçı çocuklarında güzel fotoğraflar çektiğini belirtmek istiyorum. Yemeklerini denemediğim için bilgi veremiyorum. Sadece sipraiş verdiğim meyve tabağının sunumu güzeldi. Yan masaya sunulan Pizzanın kokusu da karnımı açıktıracak kadar etkileyiciydi .

Manzara olayına gelince dilerseniz şezlonglara yatıp tepeden bulutlara yakın olmanın verdiği keyifle deniz ve dağ manzarasını seyredebilirsiniz ki ben öyle yaptım.

Bu arada teleferikle yukarı çıkarken “my way “çalıyordu. Nasıl yani dedim… Sanıyorum bu yolculuktan keyif almamın nedenlerinden biri de buydu.

Yaz aylarında Kemerden günde iki servis var. Birde Eylül ayı içersinde özel yıldızlı geceler turu düzenliyorlar. Biz tam dağın eteğinden servise bindik. İbrahim. Genç bir delikanlı, yaşını hiç göstermiyordu. Liseli bir çocuk zannettik. Neyse muhabbete başlayınca aslında Karadenizli olduğunu ama doğma büyüme İstanbullu olduğunu, askerlik için geldiği Antalyada da yerleşmeye karar verdiğini öğrendik. Ona ulaşmamız aşağıdaki güvenlik vasıtasıyla oldu. Cep telefonuyla aradı ve bizim adımıza 2 kişilik rezervasyon yaptırdı. Buda sorunsuzca yukarı çıkmamızı sağladı.

Gelen turistlerin çoğunluğunu Ruslar ve Almanlar oluşturuyordu. Sanıyorum bu konu hakkında verebileceğim bilgilerin tamamı bu kadar. Daha fazla bilgi için burayı tıklayınız.


1 comments:

Mine said...

Ağustosun sn haftası da ben Tekirova'daydım ve bir gün Olimpos,Çıralı, Yanartaş, Adrasan'a gittik. Diğer bir günde Tahtalı'ya çıktık. Facebooka birkaç fotograf ekledim ama elim varıpta bloga koymamıştım. Oraları şimdiden özledim ben... Sevgiler

About

.
 
google-site-verification: google6264df489a134469.html