Thursday, March 31, 2011

bahar cicekleri

Bu senin ilk lale fotoğrafı ve nergisleri... baharda kuşlar gibi.... nııımmm nımmm.. şarkının devamınıda siz söyleyin bakalım...:-)





Wednesday, March 30, 2011

Poyrazlargölü hayvanlar ve bitkiler

Poyrazgölün deki hayvanlar ve bitkiler...Günbatımı fotoğrafı sapanca gölüne ait.
Buarada o yılan gerçek ve yaşıyordu. Ben fotoğrafını çekmeye başladığımda ağzı kapalıydı!!! yanına sanıyorum biraz uzun kaldım rahatsız oldu ve ağzını açarak dilini göstermeye başladı. Eeee... bu durumda bende yanından ufak ufak uzaklaştım...:-)








Sunday, March 27, 2011

Poyrazlar Gölü

Bugünlerde tamamen farklı şeyler yapmak istiyorum. Avrupayı ne çok sevdiğimi (özellikle akdenize kıyısı olanlarını)biliyorsunuz. Bu yüzden zaman zaman çeşşitli aktiviteler yapıyorum mesela dünde trenle Adapazarına gidelim dedik. Aynı avrupada yaptığımız gibi... Asıl rotamız Sapancaydı ama son dakkika da değiştirdik.
Bostancıdan Adapazarında tren yaklaşık 2 saat sürüyor. Bu yoldaki yolculuğu arabayla pek sevmiyorum, dilovası vs içim kararıyor. Tren olursa belki farklı olur dedim! Yinede çok farklı olmamasına rağmen tren zaman zaman denize ve göle çok yakın gittiği için biraz olsun daha iyiydi.

Çok macera dolu bir yolculuk oldu bizim için.:-) Trenden Adapazarında inince Tozlu caminin önündeki minibüslere bindik. Biz tozlu camiini göremedik ama belki siz görebilirsiniz!!! Minibüsler oldukça konforlu. Bizi gölün kapısına kadar bıraktı.
Yolda ilerlerken ve gölün kapısını görünce biraz karamsarlığa uğramama rağmen göl kenarında yürümeye başlayınca bu karamsarlığım biraz olsun kayboldu.

Baharda ağaçlar yeşerince eminim çok daha güzel olur ama canım insanlar ve kalabalık da bir o kadar şahane olur herhalde!

Sabahın köründe gittiğimiz için mangal yapanlar yoktu sadece bir kaç araba vardı ama öğleden sonra araba sayısı biraz arttı ve mangallar yanmaya başladı!

Nisan ayında haftaarası bir gün ağaçlar çiçek açınca gitmek lazım derim.

Gölün kapısından sonuna kadar yaklaşık 3,5-4 km. Gölü tam tur yapalım dedik ama karşı tarafı tapulu arazi olduğu için içerden yürümek zorundasınız buda anlamsız oluyor tabiki. (1 dereceden sit alanı olmasına rağmen!!! yakında göl manzaralı betonlar dikilir herhalde). Bizde gittiğimiz yönden geri döndük ama bu sefer zaman zaman orman içine girdik ve değişik bitkiler gördük. Herhalde toplamda bir 8-10 km yürümüşüzdür.:-)

Gölde kano yarışları yapılıyormuş bu yüzden parkurlar yapmışlar. Deniz bisikletine binebiliyorsunuz. Biz bindik, kölelerim kullandığı için ben arkada bol bol fotoğraf çektim ve güneşlendim tabiki kuşları, ördekleri seyrettiğim ve sessizliğin keyfine vardım.:-)

Neyse trenle sapancaya gidelim alabalık yiyelim dedik. Ama öncesinde adapazarında bir yerde oturduk, damla sakızlı, karamelli ve çiftekavrulmuşlu kahvelerimizi içtik. (fena değildi. Çarşı içinde ismi.....??)

İşte macera bu noktada başladı. Trene bindik 20 dk sonra incektik. 15 dk geçmiştiki tren yavaşladı bizde geldik zannedik panik halinde trenden indik (hatta hafif hareket halindeydi):-)))))))

İstasyona bakınca Uzunkumda indiğimizi gördük:-))))) Ne çare yürümeye başladık. Hep sapanca gölünün kenarında rahat rahat yürümeyediğimden yakınırdım "al işte yürü" gibi birşey oldu...:-)

Toplam 4,6 km yürüyerek Sapancaya ulaştık. Alabalık ve salatayı fazlasıyla hak ettiğimizi düşünerek gölün kenarında bira eşliğinde midemize afiyetle indirdik.:-)

Dönüşte tren sabah ki kadar keyifli olmasada bizim keyfimizi pek bozamadı. Birazda poyrazla gölü hakkında bilgi vereyim:

Adapazarı’nın kuzeydoğusunda Sakarya Irmağı’nın yakınındaki 60 hektarlık bu göle, yanındaki Poyrazlar Köyü nedeniyle bu ad verilmiştir. Gölün başka bir adı da Teke Gölü’dür. Sakarya Irmağı’nın eski yatağında oluşan Poyrazlar Gölü, iki sırt arasında uzanmakta olup, Sakarya Irmağı taştığında fazla suları Kapaklı Boğazı’ndan göle boşalmaktadır. Genel olarak bu şekilde beslenen Poyrazlar Gölü, oldukça derin olup yalnızca güney kıyıları sığ ve sazlıktır. Kuzey ucunda bir ayakla fazla suları Sakarya Irmağı’na boşalır. Başta sazan olmak üzere çeşitli tatlı su balıkları bulunan göl, son yıllarda piknik alanları ile gitgide turistik bir önem kazanmaya başlamıştır











Monday, March 14, 2011

istanbul

Haftasonu sevdiğim yerlerden sevdiğim kareler.
Üzgünüm hala mesajlara cevap yazamıyorum. :-(








Sunday, March 13, 2011

Yosun

Panduf düzelttim:-) Yosun diyelim. Aslında bir arkadaşım ilkbahar ateşi ismini takmış bu fotoğraflara:-)








Kırk Yaşın Eşiğinde Bir Şiir 

Küçük heyecanlara paydos
Çünkü rüzgarla aynı yaşdayım
Çünkü güneş kardeşim
Bir ırmakla şevişmekteyim

Bana artık dingin olmak
Bana yalınlık yaraşır
İçimde şiirin güzelliği
Yaşamak sevinciyle yarışır

Güzeller güzeli ömrüm
Sana gitgide sevdalanıştayım
Nice emeklerle dokunmuş
Bir ince, bir nazlı nakıştayım

Küçük tasalara, tutkulara paydos
Çünkü evrenle aynı yaştayım
Başsız sonsuz doyumsuz
Bir başdöndürücü akıştayım. 

Ataol Behramoğlu

Saturday, March 12, 2011

papatya







Tuesday, March 8, 2011

Fotoğraf makinası

dilekcim e-mail adresin olmadığı için ve ben bloguna girip mesaj bırakamadığım için buradan yazıyorum.
Söylediğin makina tabiki çok güzel. Ben prof. makinalardan çok anlamıyorum.
ama şu sıralar almaya karar versem
Nikon 7000d, nikon d90, canon 7d, canon eos550 bunlar benim çekim gücüme ve bütçeme daha uygun gözüküyor. :-) orta dereceli SLR oldukları için sanırım.:-)
Umarım geç kalmamışımdır ve biraz sana bilgi vermiştir.

Monday, March 7, 2011

kadınlar günü-8 mart 2011

Dünya kadınlar günümüz kutlu olsun.

Not: sizlerden gelen mesajlara cevap yazamıyorum. Çünkü bloguma giremiyorum. Zaman zaman girebiliyorum onununda nedenini anlamıyorum!
Böyle devam ederse yazı yazmayı bırakacağım artık.

Saturday, March 5, 2011

ortaköy-bebek

Bugün gözkyüzü masmaviydi. Sıcaklık 7-8C. Kısacası bahar gelmek üzere. Keşke birisi kral çıplak dese...!
Çok sıkıcı, çok karanlık,çok...çookkkk...
Şimdilik bukadar.










About

.
 
google-site-verification: google6264df489a134469.html