Wednesday, March 7, 2007

İstanbulda Bir Gün Nasıl Yaşanır

Evet... bir günü nasıl yaşıyorum şeklinde bir yazı yazmak istedim. İleride yaşadığım günde gelişme olursa bu yazıyı dönüp okuduğumda gülmek, yok eğer gelişme olmamış ve hatta daha kötüye gidiyorsa da o zaman o gün yaşadıklarıma şükür etmeliyim dedim!!! Hoş yabancı bir ülkede yaşanan bir günle karşılaştırmasını yaparak yazmayı düşünüyordum ama geçmiş geçmişte kaldı...!!!

İstanbul da benim için bir gün nasıl başlıyor...

Sabah mutlu uyanıyorum ve dişlerimi fırçalarken NTV’ deki veya CNBC’ deki haberleri dinliyorum... Kötü haberlerle içim pek bir şişiyor...Öldürülen insanlar,tecavüze uğrayan kadınlar, talan edilen ormanlık araziler... Haberler çoğunlukla böyle... tamam canım sıkılmayacak diyorum ve yola çıkıyorum ama enerjim haberler karşısında % 10 oranında azalıyor... (kaldı %90)


Sonra trafiğe çıkıyorum. Trafikte hep aynı noktalarda kilitlenmeler var. Çünkü halk otobüsleri belediye otobüslerini sollamaya ve sağlamaya çalıştıkları için Saraçhanede bir kilitlenme, taksi şoförleri deniz otobüsünden inen yolcuları almak için yarıştıklarından dolayı deniz otobüsü iskelesinin önü.. vs. vs... Neyse diyorum bir %10'luk bir enerji düşmesi ile yola devam ediyorum...(kaldı %80)


İş yerimin bulunduğu bölgede sokaklar tek yönlü... Neyse ben kendi yönümde giderken karşıdan ters yönden bir araç geliyor... Yol vermiyorum ve el işaretiyle yolun bana ait olduğunu söylüyorum... Adam bana küfür etmeye başlıyor ve hatta el kol işareti yaparak arabamı geri sürmemi, arkada bulunan minik bir boşluğa almamı ve kendisine yol vermemi istiyor...Çıldırıyorum... yapmazsam deli bir kurşunla öldürme olasılığım olduğunu (az önceki haberlerde duymuştum)biliyorum... geriye gidiyorum ve haklı olduğum halde yol veriyorum ve bir tonda küfür işitiyorum...
Köşeye park etmiş araba yüzünden sokağa giremiyorum veya İSKİ çalışma yapıyor nasıl olsa deyip yolun ortasına arabasını bırakıp gidenler yüzünden de sokağa giremediğim anlar oluyor...!!! neyse %20'lik bir enerji kaybı ile yola devam ediyorum...(kaldı %60)


İşe geliyorum... Her şeye rağmen gülümsüyorum günaydın diyorum, ama benim gibi benzer olayları yaşamış çalışma arkadaşlarımın enerjisi çoktan tükenmiş durumda çünkü onlar bunu uzun zamandır yaşıyorlar bense 4 yıldır... (henüz o noktada değilim...) gün içinde yaşanan olaylar, insanların birbirlerine verdikleri tepkiler yanlış anlamalar, iletişim eksikliği, insanların birbirlerine bağırmaları, gereksiz yere hep negatif görüş bildirmeleri ...yoruluyorum... etrafımda o kadar çok negatif enerji var ki... buda benim %40'lık enerjimi alıyor... (kaldı %20)


Eeee... aynı trafikte akşam eve dönerken %10'da harcıyorum, sonra haberleri dinlerken bir %10 daha gidiyor... %0'lık enerjim ile kala kalıyorum...
hadi bakalım ertesi gün için enerji lazım... bul bulabilirsen... zorluyorum, şartlarımı çok zorluyorum...

İstanbul yaşanacak bir şehir olmaktan çıktı...Çok kaba ve bencil insanlarla dolmaya başladı...

Bugün kuralsız bir yerde kurallara uymak kadar insanı yıpratan bir şey olmadığını anlıyorum...

Bu yüzden suratımda artan çizgilere OFFFF... diyorum... :-)))

3 comments:

JTB (JourneyToBlue) said...

:((((
kiyamam arzu'cum sana..
gel iste, sahil kasabasinda denizin kenarinda, arabasiz belki vespa ya da bisikletle bir hayat dusunme simdi...

Anonymous said...

Dilaraaaaaaaaauuuusss....

Düşünmüyor değilim... 6 yıl daha sabırlı olacağım... Ondan sonra gitmeyi planlıyorum... emekli olmaya hak kazanacağım... yaşımı beklerim... sorun değil... Ama sahil kasabalarının birinde balıklara RAKI içermek istiyorum...:-))) tek dileğim bu.... o enerjiye sahip olmak...:-)) sanada aynı enerjiden diliyorum...

JTB (JourneyToBlue) said...

aminnnnnn:))))))))

About

.
 
google-site-verification: google6264df489a134469.html