Çok küçükken yazın birkez Uludağ gitmiştim. Kışı sevmediğim için sanıyorum Uludağ gitmek fikri bana hiç cazip gelmedi. Ancak merak işte gidelim bir görelim dedik.
Aralık ayı başında planladığımız geziyi kar olsun diye bir şekilde dün gerçekleştirdik ve insanların Uludağ da ne bulduğunu hala anlamış değilim.
Kalitesiz servis ve dünya kadar para almaları bir yana yaşanan kaos insanı çileden çıkartıyor. Anlamadığım birşey daracık yola neden arabaları park etmeleri için müsade ettikleri. Zaten oteller çok plansız yapılmış. Otoparkları yok. Bahçe gibi bir alanları yok. Oteller bölgesinin dışında bir alana otopark yapılsın araçlar oraya park etsin ve bu zorunlu tutulsun. Arabayla girişe müsadede edilmesin.
Her yerde insan boyu kar. Yerler buz tutumuş. Arabalar karın altında kalmış neyin üzerine bastığınızı bilmiyorsunuz vs. Emin olun başka bir yerde böyle bir durumla karşılaşmanız mümkün değil. Yerler tuzlanmamış, insanlar kayıyor, heryerde en yüksek sesle çalınan korkunç bir müzik, insan neden burayı tercih eder sorusunu sordurmadı değil bana! Gezinin en güzel yanı telesiyej ile yukarı çıkmak oldu. Çıkış kısmı güzel...Birde 2 pistin oralarda biryerlde boş alan bulduk yürümek için buda bize yetti.
Zaten gezimiz çok maceralı başladı. Otobusümüz zincir takmamıştı, gişileri geçince ilk viajda (2 den bire almaya çalıştı!) kaydı. Bizde hemen indik. Rehbere yukarıda görüşürüz dedik! Yürümeye başladık. Nereden bilelim karda en aşağı 10 km kadar yol yürüyeceğimizi! Yürüdük vallahi.!! İyikide yürümüşüz. Yol çok güzeldi. Sessizlik inanılmazdı. Çıt yoktu. Yukarıya çıktık, karnızımızı doyurduk, sonra şunları bir arayalım ne yapıyorlar dedik. Aradan 3,5 saat geçmişti, çeikici çağırmışlardı, hala arabyı kurtarmaya çalışıyorlardı. Kolay gelsin dedik...Sonra aradan birazdaha zaman geçti. Yine ortalarda kimse yok. Yine arayalım dedik bu seferde 500 m gittikten sonra akü bitmiş.! insanları yukarıya başka arçlarla göndermeye çalışıyorlar. Herkesin sinirleri gerilmiş. Bu gerilimden uzakta iyiki yürümüşüz dedik, hem zaman kaybetmedik, hemde dilediğimiz gibi gezdik. Hal böyle olunca 4:30 yerine 4:00 de dönelim oldu. Yine yola çıkmamız 4:30'u buldu. Rehber hal ederiz ve sorun yok cümlelerini yol boyunca epey bir kurdu!. Bursa çıkışında mola verdik. Kontak kapandı ve açılmıyor. Araç beklendi, akü takviyesi yapıldı. Feribot beklerken ve feribotda kontak kapatılmadı. Neyse sağsalim evimize vardık. Bu macerada benim için kışın Uludağ ilk ve son oldu dememe yetti.
skip to main |
skip to sidebar
Pages
Monday, January 9, 2012
About
.
Search This Blog
About Me
Translate
Popular Posts
-
Kendi yeğenlerim diye söylemek istemiyorum ama pek bir tatlılar canım... Minik Lord Mert'i ve Ceyliin Hn.'ı lütfen maşallah diyerek ...
-
Bu blog tam 3 yaşında...:-) Kahve içerken aldığım keyif bir başkadır benim için...Blogumdaki yazılarında öyle olmasını arzu ediyorum... ...
-
Prince'in bu şarkısını pek bir severim. Beni çok eskilere götürür. :-) Allah rahmet eylesin. Bugünde sahilde yürürken bu ağacın fotoğra...
-
Bu köy de hal ettiklerimizden bir tanesi. Eski evleri bir güzel yıkıp yerine sevimsiz, sıvasız estetikten yoksun çirkin dikdörtgen beton yığ...
-
İyiki doğdum ben...:-) Happy birthday to me...:-) Sadece şarkının bazı bölümleri...:-) Her yıl olduğu gibi bu yılda kendime armağan ediyo...
-
Ehemmm..ehhhıımmmm.... Bir dolu haftasonu...İçinde nereleri yokki... Rakamlarla anlatırsak 11'dir...!!!herhalde...:-)))
-
Her sabahh balkona çıkıp petunyalarımın büyümesini izliyorum ve bu sabah bu manzara ile karşılaştım...Nasıl ama hemde iki tane birden...:-)...
-
Cumartesi günü Erika Sulzer-Kleinemeier’in “68 Kuşağı: Almanya” ve Michael Ruetz’in “Huzursuz Bahar” başlıklı sergilerini gezdik. Bu sergile...
-
Önce Atinaya uçakla hareket, şehri dolaştıktan ve gerekli ziyaretleri yaptıktan sonra Hellenic Seaways ile Santoriniye yolcululuk... Yunanis...
-
Atlıhan; 1850’li yıllarda Eskişehir’in büyük toprak sahiplerinden Takattin Bey tarafından, çevre köy, kasaba ve şehirlerden gelen pazarcılar...
Yasal Uyarı
Fotoğrafların korunması konusu, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (FSEK) m.84′de düzenlenmiştir. "Bir işareti, resim veya sesi, bunları nakle yarıyan bir alet üzerine tesbit eden veya ticari maksatlarla haklı olarak çoğaltan yahut yayan kimse, aynı işaretin, resmin veya sesin 3 üncü bir kişi tarafından aynı vasıtadan faydalanılmak suretiyle çoğaltılmasını veya yayımlanmasını menedebilir.
Fotoğrafların telif hakkı acupofcaffeine aittir. İzinsiz kullanımı durumunda her türlü yasal yola başvurulacaktır.
Blog Archive
geziyorum
Labels
- adalar (34)
- adana (1)
- akyaka (1)
- alaçatı (7)
- almanya (2)
- Amsterdam-Belçika (3)
- ankara (3)
- antakya (1)
- Antalya (10)
- assos (1)
- avusturya (9)
- ayvalık (4)
- baden baden (1)
- bafa gölü (2)
- batum (2)
- bodrum (1)
- bolu (2)
- bozcaada (3)
- bulgaristan (1)
- bursa (12)
- çatalca (7)
- çeşme (2)
- chios (4)
- Çıralı (5)
- colmar (1)
- cumalıkızık (1)
- cunda (5)
- dalyan (1)
- datça (7)
- doğu karadeniz (4)
- efes (1)
- eqisheim (1)
- fethiye (4)
- foça (3)
- Fransa (21)
- geziyorum (486)
- göcek (2)
- Gökçeada (6)
- gölyazı (2)
- greece (4)
- hiç. (1)
- iğneada (4)
- ispanya (11)
- ist (1)
- İstanbul (152)
- İstek-hikaye (2)
- italya (22)
- izmir (2)
- iznik (4)
- kapadokya (12)
- karadeniz (6)
- karagöl (1)
- kıbrıs (6)
- ku (1)
- kutlama (1)
- lavanta (1)
- likya yolu (5)
- linklerim (2)
- manyas (1)
- manyas kus cenneti (4)
- marmaris (1)
- okuyalım öğrenelim (27)
- ondan bundan birazda benden (351)
- pamukkale (1)
- polonezköy (3)
- Prag (3)
- romanya (1)
- safranbolu (3)
- sanatsal etkinliklerim (51)
- sapanca (1)
- Semtler (58)
- side (4)
- sinop (6)
- şirince (1)
- sofya (1)
- taraklı (2)
- tasarım (3)
- türkiye (181)
- uçmakdere (1)
- Ukrayna (9)
- urla (1)
- yalova (1)
- yaşam (14)
- yeme içme (1)
- yemeklerim (13)
- yunanistan (10)
sevdiklerim
mutfaktan nefis kokular geliyor
Yeni Eklenenler
Search this blog
Followers
Powered by Blogger.
Copyright (c) 2010 A CUP OF CAFFEINE. Design by WPThemes Expert
Blogger Templates, Grocery Coupons and Daily Fantasy Sports.
5 comments:
yine de doğayı bozamamışız. Çok şükür.
Bursa`da yaşayan biri olarak görüşlerinize katılmamam imkansız. İyi oteller var ama dışarıdan gelen için kaliteli mekan, kaliteli yemek bulmak çok zor. Üstelik pahalı. Beceren en eski mekan ama dökülüyor, para almayı biliyorlar ama yenilenmiyor.
Öte yandan dışarıdan gelen tur otobüsleri doğayı mahvediyor. Karlar eridiği zaman gidin, otobüslerin bekleme yerleri koca bir çöplük!!!
Park sorunu hep vardı, hala var.
Bu kadar yakın oturmasam buraya hayatta gelmem. Aynı paraya gidilecek alt yapısı sağlam, pistleri uzun yerler var.
Bizim için tek avantajı yakın olduğundan çocuklar kaymayı küçük yaşlarda öğrendiler. Büyük oğlumun bu sene 5.sezonu, okulun kayak takımında.
Bir daha gelirseniz yürüyüş yapmayı seviyorsanız bahar dönemi gelin. Zirve yürüyüşü yapıp arkasından göller bölgesine inin, mümkünse kamp yapın. Size rehberlik yaparım:))
Uludaga gitmeyeli benim de uzun zaman oldu. ama benzer sikayetleri ben de duydum. sorunlu bir gezi olmus. ama harika kareler yakalamissin. sicak sarap fotosu da cok hos. gecenlerde ben de sicak sarap tarifi verdim blogda. bi ara ugra istersen;) http://gonchagoncha.blogspot.com/
epey eziyet çekmişsiniz ama bize bu güzellikleri izlettiniz teşekkürler:)) fotoğraflar muhteşem...
sevgiler
Çok güzel,demek ki Uludağ konusunda yanlız değilmişm.
Post a Comment