skip to main |
skip to sidebar
Konu ile ilgili kaynaklara:
http://www.koyenstituleri.de/ke_t/2006_t/2006_t_g.html
http://www.elyadal.org/
http://www.iisg.nl/today/en/16-09.php
http://www.geocities.com/ualtunay.geo/ke.html' den ulaşabilirsiniz.
Ben manevi miras olarak hiçbir nass-ı kat'i, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış düstur bırakmıyorum. Benim manevi mirasım ilim ve akıldır.
Mustafa Kemal Atatürk
KÖY ENSTİTÜLERİ’NİN DOĞUŞU ve BAŞARDIKLARI
Köy Enstitüleri fikri ( 17 Şubat- 4 Mart 1923)
1. İzmir İktisat Kongresinde kendini gösterir. Bu anlamda
İzmir İktisat Kongresinde ” liberal ekonomi” modeline uygun
olarak “ faydacı eğitim” felsefesi benimsenmiştir. Bunun
kanıtı da, faydacı eğitim felsefesi fikrinin öncüsü John Dewey’in
Türkiye’ye davet edilmesidir. ( 1924) Dewey kalkınma için
gerekli eğitim hamlesinin başlatılmasını, eğitim hizmetlerinin
köye götürülmesi ile sağlanabileceğini belirtmiştir. Köye eğitim
hizmeti 1936 da başlamış ve bu tarih de 35.000 köyde ilkokul
yoktur. 16 Milyon nüfusun 12 milyonu köylüdür. Bunlardan
erkeklerin % 76.7 sı, kadınların ise % 91.8 i okur- yazar değildir.
İlk adım 1926 da Milli Eğitim Bakanı Mustafa Nejat tarafından
atılmış “ Köy Muallim mektepleri “ açılmıştır. Daha sonra 1936
da deneme amaçlı başlayan “ Köy Enstitüleri” 1940 da yasallaşarak
Türk Eğitim tarihinde doğan reform olmuştur. 1942 de Hasanoğlan
Yüksek Köy Enstitüsü açılmış ve 1946 da sayıları 21 e ulaşmıştır.
Kuruluşu üzerinden 6 yıl sonra programları ve dersleri değiştirilmiş,
1950 yılında da kapatılma sürecine girip 1954 de kapatılmışlardır.
1950 den sonra “ Marshall yardımı” nın gelişi kapatılma süreçlerinin
hız kazanmasına neden olmuştur. Bu yardım içinde “Köy Enstitüleri”nden
vazgeçilmesini sağlayan 12 kadar eğitim projesi vardır.
KÖY ENSTİTÜLERİ’nin başardıklarını şöyle özetleyebiliriz:
- Yüzyıllardır biriken feodal toplumun üretim ve yaşam biçimini
ortadan kaldırmaya başlamıştır.
- Bilimsel ve felsefi anlamda laik eğitim başlamıştır.
- Feodal toprak rejiminin değişimi toprak ağalarının kendilerinin
ortadan kaldırılma tehdidinin hissetmelerine neden
olmuştur.
- Sanayi için eğitilmiş, nitelikli iş gücü oluşmaya başlamıştır
- Sanat, edebiyat, bilim teknoloji de olumlu beklentiler oluşmuştur.
- Atatürk’ün özlediği demokratik toplum ve kültür için kurumsal alt yapı
oluşmaya başlamıştır.
- Ataerkil toplumdan çekirdek aile toplumuna dönüş belirtilerini vermeye
başlamıştır.
- Ezberci değil, analitik düşünen- sorgulayan birey yetiştiren demokratik
ve üretici eğitim başlamıştır.
Bu bağlamda yukarıda yer alan özellikler statükoyu rahatsız etmeye
başlamıştır.
Köy Enstitülerini kuranlarda yıkanlarda statükolarını korumak ve
güçlendirmek için hareket etmişlerdir.
Bu emellerini gizlemek için de “ Köy Enstitü”lerinin üzerinden politika
yapmışlardır.
Görüldüğü gibi, demokratik kültürden, bilim ve bilimsel düşünceden yana
olmayan her birey ve kurum “ Köy Enstitü”lerinin ortadan kaldırılmasında
birinci derecede sorumluluk sahibidir.
Bu gün önemli olan ; Köy Enstitüsü ruhunun yeniden kazanabilmektir.
Mustafa Demir
Kaynak: http://www.cumok.org/html/cumok/istanbul/koyenstitu.htm
Pages
Tuesday, April 17, 2007
Köy Enstitüleri
Konu ile ilgili kaynaklara:
http://www.koyenstituleri.de/ke_t/2006_t/2006_t_g.html
http://www.elyadal.org/
http://www.iisg.nl/today/en/16-09.php
http://www.geocities.com/ualtunay.geo/ke.html' den ulaşabilirsiniz.
Ben manevi miras olarak hiçbir nass-ı kat'i, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış düstur bırakmıyorum. Benim manevi mirasım ilim ve akıldır.
Mustafa Kemal Atatürk
KÖY ENSTİTÜLERİ’NİN DOĞUŞU ve BAŞARDIKLARI
Köy Enstitüleri fikri ( 17 Şubat- 4 Mart 1923)
1. İzmir İktisat Kongresinde kendini gösterir. Bu anlamda
İzmir İktisat Kongresinde ” liberal ekonomi” modeline uygun
olarak “ faydacı eğitim” felsefesi benimsenmiştir. Bunun
kanıtı da, faydacı eğitim felsefesi fikrinin öncüsü John Dewey’in
Türkiye’ye davet edilmesidir. ( 1924) Dewey kalkınma için
gerekli eğitim hamlesinin başlatılmasını, eğitim hizmetlerinin
köye götürülmesi ile sağlanabileceğini belirtmiştir. Köye eğitim
hizmeti 1936 da başlamış ve bu tarih de 35.000 köyde ilkokul
yoktur. 16 Milyon nüfusun 12 milyonu köylüdür. Bunlardan
erkeklerin % 76.7 sı, kadınların ise % 91.8 i okur- yazar değildir.
İlk adım 1926 da Milli Eğitim Bakanı Mustafa Nejat tarafından
atılmış “ Köy Muallim mektepleri “ açılmıştır. Daha sonra 1936
da deneme amaçlı başlayan “ Köy Enstitüleri” 1940 da yasallaşarak
Türk Eğitim tarihinde doğan reform olmuştur. 1942 de Hasanoğlan
Yüksek Köy Enstitüsü açılmış ve 1946 da sayıları 21 e ulaşmıştır.
Kuruluşu üzerinden 6 yıl sonra programları ve dersleri değiştirilmiş,
1950 yılında da kapatılma sürecine girip 1954 de kapatılmışlardır.
1950 den sonra “ Marshall yardımı” nın gelişi kapatılma süreçlerinin
hız kazanmasına neden olmuştur. Bu yardım içinde “Köy Enstitüleri”nden
vazgeçilmesini sağlayan 12 kadar eğitim projesi vardır.
KÖY ENSTİTÜLERİ’nin başardıklarını şöyle özetleyebiliriz:
- Yüzyıllardır biriken feodal toplumun üretim ve yaşam biçimini
ortadan kaldırmaya başlamıştır.
- Bilimsel ve felsefi anlamda laik eğitim başlamıştır.
- Feodal toprak rejiminin değişimi toprak ağalarının kendilerinin
ortadan kaldırılma tehdidinin hissetmelerine neden
olmuştur.
- Sanayi için eğitilmiş, nitelikli iş gücü oluşmaya başlamıştır
- Sanat, edebiyat, bilim teknoloji de olumlu beklentiler oluşmuştur.
- Atatürk’ün özlediği demokratik toplum ve kültür için kurumsal alt yapı
oluşmaya başlamıştır.
- Ataerkil toplumdan çekirdek aile toplumuna dönüş belirtilerini vermeye
başlamıştır.
- Ezberci değil, analitik düşünen- sorgulayan birey yetiştiren demokratik
ve üretici eğitim başlamıştır.
Bu bağlamda yukarıda yer alan özellikler statükoyu rahatsız etmeye
başlamıştır.
Köy Enstitülerini kuranlarda yıkanlarda statükolarını korumak ve
güçlendirmek için hareket etmişlerdir.
Bu emellerini gizlemek için de “ Köy Enstitü”lerinin üzerinden politika
yapmışlardır.
Görüldüğü gibi, demokratik kültürden, bilim ve bilimsel düşünceden yana
olmayan her birey ve kurum “ Köy Enstitü”lerinin ortadan kaldırılmasında
birinci derecede sorumluluk sahibidir.
Bu gün önemli olan ; Köy Enstitüsü ruhunun yeniden kazanabilmektir.
Mustafa Demir
Kaynak: http://www.cumok.org/html/cumok/istanbul/koyenstitu.htm
About
.
Search This Blog
About Me
Translate
Popular Posts
-
Aşağıda görünen pasta tarafımdan çok özenle seçilmiştir!!! Binlerce pasta arasından bu pastaya hayran oldum...:-)) bu yazıda devam edecek......
-
Arboretum kısaca canlı ağaç müzesi demek. Avrupa ve Amerika da özellikle orman fakültelerine ve bazende şehre ait arboretumlar görmeniz ...
-
Ortaokuldan beri yanıma kim oturursa otursun benimle hep konuşur...Hepte anlatacak bir dert bulurlar... Geçen gün taksideyim...Mutlaka konuş...
-
Düğün törenim tam istediğim gibiydi. Ailem, dostlarım ve arkadaşlarımla tam planladığım gibi gerçekleşti. Ahmet Altan geçen günkü bir yazısn...
-
Bu haftasonun en güzel olayı teyze olmamdı. Pazar günü Lale arkadaşım sayesinde teyze olmanın keyfini çıkardım. Efe 14.04.2007'de dünyay...
-
Gittiğim her yerden en az bir mıknatıs ve bir kupa ile dönerim. Bu nerdeyse bende alışkanlık oldu ve bu alışkanlığım sayesinde de iki koleks...
-
Lviv'e nihayet geldik. Odessa ve Kiev den çok turistik. Artık yaptığım seyahatlerde şunu görüyorum, fazla turist alan yerler öz dokula...
Yasal Uyarı
Fotoğrafların korunması konusu, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (FSEK) m.84′de düzenlenmiştir. "Bir işareti, resim veya sesi, bunları nakle yarıyan bir alet üzerine tesbit eden veya ticari maksatlarla haklı olarak çoğaltan yahut yayan kimse, aynı işaretin, resmin veya sesin 3 üncü bir kişi tarafından aynı vasıtadan faydalanılmak suretiyle çoğaltılmasını veya yayımlanmasını menedebilir.
Fotoğrafların telif hakkı acupofcaffeine aittir. İzinsiz kullanımı durumunda her türlü yasal yola başvurulacaktır.
Blog Archive
geziyorum
Labels
- adalar (34)
- adana (1)
- akyaka (1)
- alaçatı (7)
- almanya (2)
- Amsterdam-Belçika (3)
- ankara (3)
- antakya (1)
- Antalya (10)
- assos (1)
- avusturya (9)
- ayvalık (4)
- baden baden (1)
- bafa gölü (2)
- batum (2)
- bodrum (1)
- bolu (2)
- bozcaada (3)
- bulgaristan (1)
- bursa (12)
- çatalca (7)
- çeşme (2)
- chios (4)
- Çıralı (5)
- colmar (1)
- cumalıkızık (1)
- cunda (5)
- dalyan (1)
- datça (7)
- doğu karadeniz (4)
- efes (1)
- eqisheim (1)
- fethiye (4)
- foça (3)
- Fransa (21)
- geziyorum (486)
- göcek (2)
- Gökçeada (6)
- gölyazı (2)
- greece (4)
- hiç. (1)
- iğneada (4)
- ispanya (11)
- ist (1)
- İstanbul (152)
- İstek-hikaye (2)
- italya (22)
- izmir (2)
- iznik (4)
- kapadokya (12)
- karadeniz (6)
- karagöl (1)
- kıbrıs (6)
- ku (1)
- kutlama (1)
- lavanta (1)
- likya yolu (5)
- linklerim (2)
- manyas (1)
- manyas kus cenneti (4)
- marmaris (1)
- okuyalım öğrenelim (27)
- ondan bundan birazda benden (351)
- pamukkale (1)
- polonezköy (3)
- Prag (3)
- romanya (1)
- safranbolu (3)
- sanatsal etkinliklerim (51)
- sapanca (1)
- Semtler (58)
- side (4)
- sinop (6)
- şirince (1)
- sofya (1)
- taraklı (2)
- tasarım (3)
- türkiye (181)
- uçmakdere (1)
- Ukrayna (9)
- urla (1)
- yalova (1)
- yaşam (14)
- yeme içme (1)
- yemeklerim (13)
- yunanistan (10)
sevdiklerim
mutfaktan nefis kokular geliyor
Yeni Eklenenler
Search this blog
Followers
Powered by Blogger.
Copyright (c) 2010 A CUP OF CAFFEINE. Design by WPThemes Expert
Blogger Templates, Grocery Coupons and Daily Fantasy Sports.
4 comments:
Merhaba,
Kuruluşu ve gelişiminin sanat dünyamızı ve sanat görüşümüzü şekillendirdiğine inandığım, sonrasında aynı malum sona kurban olan halk evleri geldi birden aklıma. Merhaba demek için de bir uğradım.
Asude;
Merhaba...!!! evet yahuuu... güzel ve iyi olan herşeyi kapatıyoruz yok ediyoruz...gelişimi engellemek için sarf edilen çabanın ters yönlü olmasını çok arzu ederdim...
Sayfanın solundaki menüde "Mutafaktan Nefis Kokular Geliyor" diye bir başlık var. "Mutafaktan"ı "Mutfaktan" diye düzeltseniz...
@ ilgili linki düzelttim teşekkür ederim...
arzu
Post a Comment