Sunday, October 7, 2007

Şile- Kavala Parkı

Bu hafta epey bir yoğun geçti:-) Cumartesi günü hadi Şile'ye gidelim dedik ve yola çıktık... Yol boyunca gördüğümüz köy tabelalarına acaba burası nasıl bir yer diyerek girdik.
Sofular, Doğancılar, Alacalı, Sahil köy... Aslında artık bunlara köy demek imkansız. Çoğu şehir olmuş bile!!! Hemde tatil köyü şehri.. 1 hafta oturumak için ormanın içine ve denizin dibine iç içe yapılmış villalar... :-(

Alacalı köyü ile doğancılar arasında nefis bir sahil şeridi var. Yürümek için ideal. Ama biz burada yürümedik. Keşif amaçlı dolandık...

Neyse sonunda Şile'ye vardık. Şile Feneri.
Hemen fenerein altında kavala parkı var. Nefis bir yer. Aşağıda görüğünüz fotoğraf yemek yerken seyretmeye doyamayacağınız manzaranın sadece bir bölümü...
Kuzu pirzola, patates kızartması, istavrit tarafımızdan denenmiş olup geçer not almıştır... Bilginize...:-))
LR ve TW 'da burada bir kahvaltı olaynı hak etmiştir....:-))


 
Posted by Picasa

Süt beyaz bir martıyım açıklarda
Gemilere ben yol gösteriyorum,
Buğday ve ilaç yüklü gemilere-
Bir kanat vuruşta bulutlardayım;
Bir sürülüşte vatanım dalgalar.
Cahit Sıtkı Tarancı "Bahar Sarhoşluğu" isimli şiirinde, bir martının küçücük yüreğinden kopanları bir kahraman edasıyla bu şekilde yorumluyor. Küçük martı bir kahraman, çünkü o bir kılavuz. Denizlerdeki umutları karadaki umutlara bağlayan o yüzen evlere, vuslata gidecek yolu müjdeliyor. Bir başka müjdeci daha var ki, onlar, bu gaye için varolmuş deniz fenerleri.
 

Şile Feneri de, diğer büyük fenerler gibi, Osmanlı imparatorluğu zamanında verilen imtiyaz neticesinde Fransız Fenerler İdaresine yaptırılmıştır.

1859 yılında yaptırılan bu fener aynı zamanda Türkiye'nin en büyük feneridir. Deniz seviyesinden 60 metre yükseklikteki kayalıklar üzerine 110 cm. kalınlığında taşkule şeklinde inşa edilmiştir.


Şile Feneri'nde ışığın görünüş mesafesi 20 deniz milidir. İlk dönemlerde ışık kaynağı 3 fitilli gaz lambası olan fener, 1968 yılında elektriğe çevrilmiştir. Arkasına Şile'nin şehir yaşamını alan bu fener 8 adet göz şeklindeki gelip geçen gemilere adeta göz kırpıyor.

Fener kurmalı devir makinesi sistemi ile çalıştığı için fener görevlisi tarafından iki saatte bir kurulması gerekiyor.

Denizlerimizin kılavuzu Fenerleri tehdit eden en önemli iki tehlikeden biri kum fırtınaları, diğeri ise bazen bilerek bazen de bilmeden fenerleri hedef alan avcılar. Böyle bir durumda fenerin ışığı yerine sis düdüğü yetişiyor gemilerin imdadına. Ve görev devam ediyor...
 
Bu görevin gelecekte de devam etmesi için Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma İşletmeleri Genel Müdürlüğü yeni projeler geliştiriyor. Bunların başında da bütün fenerleri; güneş enerjisi sistemine çevirmek geliyor.

Ülkemiz kıyılarında değişik tip ve özelliklerde 369 adet deniz feneri var, bunların 37 tanesi İstanbul boğazında...
Üç tarafı denizlerle çevrili bir ülke olmamıza rağmen kendi teknolojimizle inşa ettiğimiz fener yok. O dönemler yapılan fenerlerin hemen hemen tamamı Fransız Fenerler İdaresi tarafından inşa edilmiş,

Kaynakça: denizce, trusan.virtualave.net
 
Posted by Picasa

0 comments:

About

.
 
google-site-verification: google6264df489a134469.html