Sunday, December 23, 2007

Anadolu Kavağı-Bayramın 3.Günü

Anadalu Kavağı bayramda çok kalabalık değildi. Bu yüzden rahatça dolaşabildik...Birçok İtalyan ve Japon turistle beraber...
Geçmiş seferlerde gidipte fark edemediğim yerleri keşfettim. Taş Yalı Butik Hotel. Denize sıfır ufak bir restoranı var. Hafta sonu brunch için düşünülebilir...!!! Denemediğim için puan veremiyorum. Çünkü benim gözüm kalamar ekmekteydi... Sahilde fotoğrafladığım kalamar az sonrasında miğdeme indiler...:-)
Yukarıda Yoros Çay Bahçesi var. Mutlaka kalye çııkmanızı ve burada oturmanızı tavsiye ederim. Balıkları çok güzel görünüyordu. Kaleye çıkınca hamakta dinlenmek lazım tabi ki...!!!(Demetcim ne yapayım? benim kaderim bu !!! Birden bire hamaklar önüme çıkıveriyorlar...!!!)
Bu kale neyin nesiymiş merak ediyorsanıız aşağıda uzunca bir araştırması var... Bu arada tekne turu esnasında keşf ettiğimiz vaniköydeki çay bahçesinde salep içerek bayramın 3.gününü tamamladık.
 

Yoros Kalesi adı nereden geliyor?
Anadolukavağı Kalesi veya Ceneviz Kalesi olarak da bilinen bu kalenin adı, "kutsal yer" anlamına gelen Hieron'dan geliyor görüşü oldukça yaygın. Bununla beraber, antik çağ tanrılarından Zeus'un sıfatı olan "uygun rüzgarlar'' anlamına gelen "ourios"tan aldığı da iddia ediliyor. Yoros adının doğrudan doğruya "dağ" anlamındaki "oros"tan gelmiş olması da düşünülebilir, belki de bu görüş daha doğrudur.
 
Boğaz'ın, Karadeniz'e açıldığı bu bölgede, belki de kalenin olduğu yerde, on iki Tanrı adına yapılmış bir mabet vardı. Geçen yüzyılda burada bulunan bazı antik mimari parçaların bu mabedin kalıntıları olduklarına ihtimal verilir. Buradaki 12 tanrı adına yapılmış yapılar, Kale'nin tarihini tek tanrılı dinlerden öncesine götürmemizi olanaklı kılar.

 
Yoros Kalesi'nin bir Ceneviz yapısı olduğuna inanılır. Oysa değildir. Kulelerinden birinde görülen tuğladan harflerle yazılmış Grekçe kitabe, buranın Bizans inşaatı olduğunu gösterir. 14. yüzyılın başlarında, 1305'te kale, Şile Kalesi ile birlikte Türklerin eline geçmiş, ancak fazla bir süre elde tutulamamıştır. 1348'den itibaren de, Karadeniz ticaret yolu hakimiyetine sahip bulunan Cenevizliler buraya hakim olurlar. Fakat 14. yüzyılın sonlarında, Boğaziçi'nin Anadolu yakasına tamamen hakim olan Osmanlılar tarafından tekrar fethedilmiştir.
 
Posted by Picasa

Yoros'un tarih içinde sıkça el değiştirdiği anlaşılıyor. Ceneviz idaresinde kaldığına dair belgelerden biri de L. Sauli'nin 1831 tarihli, Ceneviz idaresine dair kitabında yer alan ve Prof. Multedo adında bir kişi tarafından kalenin kapısı üstünden kopya edilen Latince bir kitabe. Tarih kısmı okunamayan bu kitabede "Cenevizli Vincenzo Lercari'nin kutsal burun üzerindeki kaleyi tamir ettirdiği" bildiriliyor.

 

Yıldırım Bayezid'in, 1391'de karayoluyla Kocaeli'nden büyükçe bir kuvvetle gelerek Yoros'a çıktığını, buradan da Yahşi Bey'i göndererek Şile Hisarı'nı teslim aldığını Âşıkpaşazâde yazıyor. Bayezid bundan sonra Yoros Kalesi'ni bir üs gibi kullanıyor. Ardından, Güzelcehisar da denilen Anadolu Hisarı'nı yaptırıyor. Bu, Konstantinopolis'i fethetme yolundaki hazırlıkların en önemli ayaklarından sayılıyor. Kalenin yakınlarındaki ormanlık bölgede, içinde buranın zaptı sırasında şehit düşenlerin mezarları olan bir şehitlik vardı.
 
Yoros Kalesi, 19. yüzyılda bir kez daha terk ediliyor. Çünkü artık savunma ve durumda bulunuyordu. Burayı ziyaret edenler duvarlarda ve kulelerde Cenova armaları gördüklerini bildirirler. Ancak, Kaleyi yerinde inceleyen tarihçiler bu izlerin yanlış yorumlandığını düşünmektedirler. Geç bir dönemde örülerek kapatılan ana girişin iki yanındaki haşmetli kulelerin cephelerinde, mermer üzerine kabartma olarak birer yarım ay (hilal) içine, kollarının uçları tomurcuklu haçlar vardır. Her iki taşın da dört köşesinde Grekçe kısaltmalı harfler incelendiğinde, görülür ki, bunlar hakkında şimdiye kadar yazılanlar eksik veya yanlıştır. Karadeniz tarafındaki kulenin üzerindeki harfler "İsa'nın nuru, herkesin nurudur'' anlamına gelen kelimelerin kısaltmasıdır. Marmara tarafındaki kulede ise yine "ışık, nur" kelimelerinin kısaltması teşhis olunur. Ancak XY kısaltmasının hangi kelimeyi ifade ettiği üzerinde bir uzlaşma yoktur.

 
Çifte burcun kapıya dönen yüzlerinde ise yine mermere işlenmiş bir haçı çevreleyen dairenin içinde de "İesos Hristos Zafer" anlamındaki kelimelerin kısaltmaları yer almıştır. Örülü esas kapının iç tarafında ve yukarıda bir mermer levhada, iki küçük sütun kabartmasına oturan kemer biçiminde bir çerçevenin içinde bir haç vardır. Bunun kolları arasındaki boşluklarda da kısaltma oldukları belirtilen dört harf bulunur. Kaleyi inceleyen gezginler, harflerin Bizans devletinin klasik formülü olan dört B'yi burada teşhis ettiklerini sanmışlardı. Buradaki dört harf, "Ey sahip, despot Mihael Palaeologos'a kurtarıcı ol'' anlamına gelen dört kelimenin başharfleri olarak okunmalıdır. Böylece kalenin, şehir Latinlerden 1261 'de geri alındıktan sonra İmparator VIII. Mihael Palaeologos (hd 1261-1282) tarafından yaptırıldığını ileri sürmek mümkün olabilecektir.
 
Posted by Picasa

Yoros Kalesi'nde şimdiye kadar hiçbir araştırmacının üzerinde durmadığı veya göremediği bir kitabe daha vardır. Kalenin yukarı bölümünü enine bölen sur duvarının, kuzeydeki burcunun yukarı kısmında tuğlalardan yapılmış çepeçevre iki satır halinde bir yazı bulunur. Burcun sur duvarına bitiştiği köşeden başlayıp, burcun yuvarlaklığını takip ederek, öbür köşeye kavuşan bu tuğla kitabede aralıklı olarak tek tek bazı harfler teşhis edilmektedir. Ama zamanıla ağır tahribat sonucu aralardaki boşluklar büyümüş, bu konuyu çözecek bir araştırmaya ise henüz raslanmıyor. Yalnız böyle bir kitabenin varlığı, bu ara duvarın Ceneviz veya Osmanlı ilavesi olmadığını açıkça kanıtlıyor.
 

 
Posted by Picasa

0 comments:

About

.
 
google-site-verification: google6264df489a134469.html