İşyerime bundan iki- üç ay önce Sarah gelmişti. Staj yapmak istiyordu. Tanışmamız böyle gerçekleşti...Sonrası da uzun bir hikaye...stajı bitti Almanya'ya geri dönüyor... Kızıımızı gezdirmek lazım...Çekirgeyi de aldık aramıza... Adalarda Mimozalar açmıştır, mis gibi kokusunu buralardan bile alıyoruz dedik ve koyulduk yola...
Adalar ile ilgili çok post yaptım, yorum yazdım... Yinede okudukça öğrendiğim bilgileri yazmak istiyorum...
Prens Adaları, Papaz Adaları ya da Kızıl Adalar... İstanbul açıklarında, Marmara Denizi’ne inci gibi yayılan, beşi yerleşime açık tam dokuz ada: Günümüzde Kınalıada (Proti), Burgazada (Antigone), Heybeliada (Halki), Büyükada (Prinkipo) ve Sedefadası’nda (Terebintos) yerleşim var. Kaşıkadası’nda da yakın zamana kadar birkaç kişi yaşıyormuş. Ancak üzerinde günümüzde hiç kimsenin yaşamadığı üç ada daha var: Yassıada (Plate), Sivriada (Oxia) ve Tavşanadası (Neandros).
Adından da anlaşılacağı gibi, İstanbul adalarının en büyüğü Büyükada’dır. Diğer adalar idari olarak da Büyükada’ya bağlıdır. Adalar yakın zamana kadar kozmopolit yaşamın sürdüğü yerlerdi. Büyükada’da Rumlar, Kınalıada’da Ermeniler, Burgazadası’nda Museviler ve Heybeliada’da Türkler nüfusun çoğunluğu oluşturuyordu.
"Bizans asilzadelerinin sürgün mekanı
Bizans döneminde Büyükada keşişlerin, rahiplerin inzivaya çekildikleri bir manastırlar adası özelliği taşıyordu. İmparatoriçe İrene de adada Kadınlar Manastırı yaptırmış, ancak bu manastır, aralarında bizzat İmparatoriçe İrene’nin de bulunduğu, Bizans Sarayı’ndan birçok kadın için sürgün mekanı olmuştur. 2. İustinos’un 567 yılında adanın doğu sahilindeki bugünkü Maden semtinin güneyinde bir saray ve manastır inşa ettirdiği bilinir. Büyükada’nın ve tüm adaların “Prens Adaları” olarak anılmasının nedeni kimi tarihçilerce bu saraya ve manastıra, yani 2. İustinos dönemine bağlanır.
Osmanlı döneminde de manastır ve kiliselerin varlığını sürdürdüğü bilinir, ancak Bizans döneminde inşa edilen diğer yapıların hiçbiri günümüze ulaşmamıştır. Büyükada’nın Müslüman Türklerin de ilgisini çekmeye başlaması 19. yy ortalarına rastlar. Daha önceleri İstanbul’la bağlantısı büyük pazar kayıklarıyla sağlanan Adalar’a 1846 yılından itibaren vapur seferlerinin başlatılması Büyükada’nın hızla gelişmesini sağlamıştır.
Son dönemin en önemli sürgünüyse Ekim Devrimi’nin mimarlarından Troçki’dir. Stalin tarafından Sovyetler Birliği’nden sürülen Troçki, 1929 yılından başlayarak bir süreliğine Büyükada’da yaşamıştır.
1920’lerde Rusya’daki devrimden kaçarak İstanbul’a gelen on binlerce Beyaz Rus’un bir bölümü Büyükada’ya yerleştirilmiş, bunların gelmesinden sonra da yeni gazinolar ve plajlar açılmış, eğlence hayatı daha da renklenmiştir. Birinci Dünya Savaşı sonrasında Rumların göçüyle adanın önemi biraz azalsa da, İkinci Dünya Savaşı’nı izleyen yıllarda Türk burjuvazisinin rağbet ettiği bir sayfiye yeri olma özelliğini kazanmıştır. Büyükada bu dönemde yeni köşklerle, özenli ve zevkli yapılarla, bakımlı bahçelerle süslenmiştir."
Bu sabah mutluluğa aç pencereni
Bir güzel arın dünkü kederinden
Bahar geldi bahar geldi güneşin doğduğu yerden
Çocuğum uzat ellerini
Şu güzelim bulut gözlü buzağıyı
Duy böyle koşturan sevinci
Dinle nasıl telaş telaş çarpıyor
Toprak ananın kalbi
Şöyle yanıbaşıma çimenlere uzan
Kulak ver gümbürtüsüne dünyanın
Baharın gençliğin ve aşkın
Türküsünü söyliyelim bir ağızdan
Ataol Behramoğlu
Not: Hala küçük karedeki o evin benim olmasını istiyorum...:-))
"İstanbul’da baharın müjdecisi mimozalar açtı. Dünyada 300’e yakın çeşidi olan mimozaların en güzel türlerinden biri Adalar’da yetişiyor. Ada mimozalarının, Ege ve Akdeniz’de yetişen diğer türlere oranla çiçek topları hem daha büyük, hem de kokulu.
Adaların yeşil alanları ve köşk bahçelerindeki mimozaların çiçek satıcıları tarafından izinsiz, ölçüsüz kesilmesi bu ağaç türünün geleceğini tehlikeye soktu. Adalar Kaymakamlığı, adadaki mimoza ağaçlarından çiçekli dal kesimini ve ada dışına çıkarılmasını yasakladı."...
Yasaklamışlar ama Adadan ayrılan her vapurda ve herkesin kucağında kocaman mimoza demetleri vardı...
skip to main |
skip to sidebar
Pages
Sunday, March 9, 2008
About
.
Search This Blog
About Me
Translate
Popular Posts
-
Kız kulesi ve haakkındaki efsaneler: Kızkulesi'nin ulaşılmazlığı nedeniyle, insanlar onun içinde yaşanılanlar hakkında çok fazla bil...
-
Bugün, sizlere iş yerimin bulunduğu Kurtuluş semtini anlatmak istiyorum. Aralık ayının başından itibaren caddeyi gören odamınkarşısındaki ...
-
Dün biraz bahs ettmiştim... Atrium yolunda çektiğim fotoğraflardan... Bugün Zeynep'in sayfasında bahar dalı fotoğrafı gördüm...Çok güze...
-
19 Mayıs tatil olunca bizede uzun haftasonu tatili yapmak kaldı. Hemen plan yapıldı. Bozcaada da bir bağevi ayarlandı, dönüş yolunda ...
-
Istanbulda yarim santim kar yagdi herkes felegini sasirdi... Eski kayitlarima baktim 2006' 2010 yillarinda kar yagmis...Allahtan cok sey...
-
Bektaşağa göleti bir mesire yeri. Araya Sinop hapishanesini ekledim ama öncesinde Bektaşağa göletinde nefis bir kahvaltı yaptık. Göletin et...
-
Kapı, pencere çekmeyi pek seviyorum. Bozcaada da bunun için çok uygundu. Eski Rum mahallesinde kendimi pek bir kaybettim Japon turistler gib...
-
Düğün törenim tam istediğim gibiydi. Ailem, dostlarım ve arkadaşlarımla tam planladığım gibi gerçekleşti. Ahmet Altan geçen günkü bir yazısn...
-
Dünkü gezi sırasında çok değişik kuşlar gördük. Ama ibibik kuşunu görür görmez neden daha güzel bir fotoğraf makinam yok ki dedim.Yerden h...
Yasal Uyarı
Fotoğrafların korunması konusu, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (FSEK) m.84′de düzenlenmiştir. "Bir işareti, resim veya sesi, bunları nakle yarıyan bir alet üzerine tesbit eden veya ticari maksatlarla haklı olarak çoğaltan yahut yayan kimse, aynı işaretin, resmin veya sesin 3 üncü bir kişi tarafından aynı vasıtadan faydalanılmak suretiyle çoğaltılmasını veya yayımlanmasını menedebilir.
Fotoğrafların telif hakkı acupofcaffeine aittir. İzinsiz kullanımı durumunda her türlü yasal yola başvurulacaktır.
Blog Archive
geziyorum
Labels
- adalar (34)
- adana (1)
- akyaka (1)
- alaçatı (7)
- almanya (2)
- Amsterdam-Belçika (3)
- ankara (3)
- antakya (1)
- Antalya (10)
- assos (1)
- avusturya (9)
- ayvalık (4)
- baden baden (1)
- bafa gölü (2)
- batum (2)
- bodrum (1)
- bolu (2)
- bozcaada (3)
- bulgaristan (1)
- bursa (12)
- çatalca (7)
- çeşme (2)
- chios (4)
- Çıralı (5)
- colmar (1)
- cumalıkızık (1)
- cunda (5)
- dalyan (1)
- datça (7)
- doğu karadeniz (4)
- efes (1)
- eqisheim (1)
- fethiye (4)
- foça (3)
- Fransa (21)
- geziyorum (486)
- göcek (2)
- Gökçeada (6)
- gölyazı (2)
- greece (4)
- hiç. (1)
- iğneada (4)
- ispanya (11)
- ist (1)
- İstanbul (152)
- İstek-hikaye (2)
- italya (22)
- izmir (2)
- iznik (4)
- kapadokya (12)
- karadeniz (6)
- karagöl (1)
- kıbrıs (6)
- ku (1)
- kutlama (1)
- lavanta (1)
- likya yolu (5)
- linklerim (2)
- manyas (1)
- manyas kus cenneti (4)
- marmaris (1)
- okuyalım öğrenelim (27)
- ondan bundan birazda benden (351)
- pamukkale (1)
- polonezköy (3)
- Prag (3)
- romanya (1)
- safranbolu (3)
- sanatsal etkinliklerim (51)
- sapanca (1)
- Semtler (58)
- side (4)
- sinop (6)
- şirince (1)
- sofya (1)
- taraklı (2)
- tasarım (3)
- türkiye (181)
- uçmakdere (1)
- Ukrayna (9)
- urla (1)
- yalova (1)
- yaşam (14)
- yeme içme (1)
- yemeklerim (13)
- yunanistan (10)
sevdiklerim
mutfaktan nefis kokular geliyor
Yeni Eklenenler
Search this blog
Followers
Powered by Blogger.
Copyright (c) 2010 A CUP OF CAFFEINE. Design by WPThemes Expert
Blogger Templates, Grocery Coupons and Daily Fantasy Sports.
9 comments:
Can evimden vurdun beni. Aşığım adalara. EN sevdiğim Kınalı Ada.REsimler ve bilgiler harika...Teşekkürler...
Adalar'ı ben de çok severim. En son Burgazada'ya gittim. Sahilde Antigone adlı mekanda oturup eski İstanbul şarkıları dinleyip, kalamarları, karidesleri afiyetle yemiştim:))
Fotograflarında, anlatımında çok güzel Arzu'cuğum.Ankara'ya bekliyoruz seni:)Sevgiler
Selam ,
Cumartesi günü bizde adalara gittik büyükadaya, adalıların evlerinin kapı numaralarına çok özen gösterdiklerini bilirim ve kapı numarasının fotoğrafını bizde çektik :)
aynı fotoğrafı bende ekleyeceğim bloga belkide farketmeden yanyana yürüdük :)
sevgiler
@Gülümseyiş;
Bende adaların hepsini çok seviyorum...Ama özellikle iki ada favorilerim arasında...
Selamlar...
arzu
@Minecim...
Geldiğinde seni o adadaki başka bir mekanda yemeğe götüreceğim.:-))
Bu arada Ankaralıları davet ediyorum sürekli ama gelen giiden yok...:-))
selamlar...
arzu
@Pıtırcıık...
Bir gittiğimde sadece kapı numaralarını çekmiştim. Ama çoğunu yayınlamadım...bu hoşuma gitti...:.-)
Birde kalp şeklinde bir taş vardıı..kapıların biriinde gördün mü?...:-))
fotoğrrafını bekliyorum...Hhakkikaten belkide yanyana yürümüşüzdür...kimbilir...:-))
selamlar...sevgiler...arzu
Arzucum,
Ben de cok ozledim adalari. Ne iyi olmus yazmissin post'unu...
Ah ahh Ist'a gelince gezecek ne cok yer var aslinda. Insanin senin gibi bir de guide'i olmasi lazim yaninda :)
Optum.
FB
@Figencim...
Beni, Mineyle birlikte çok şımartıyorsunuz...Gelince hep beraber gezeriz...:-))
Buralara bahar geldi... :-))umarım sizin oraları da ısınmıştır...
Sevgilerimle,
Arzu
Bir de Mimoza dedin yaaa... Haydi ne zaman gidiyoruz, ben geldim :)
Post a Comment