Wednesday, July 26, 2006

Ayvalık- Cunda (3.Bölüm Son)


Bir kaç gündür NTV'de ve CNN Türk'de Ayvalık ve Cunda ile ilgili belgeseler izliyorum. Durum böyle olunca da, dedim ki, kendi belgeselimide bir son vereyim artık.
Cunda adasının, Piri Reis’in Kitab-ı Bahriyasindeki Yund Adaları olduğu, Yund adının giderek Cunda’ya dönüştüğü yazılıymış... Sonra, düşmana ilk asker kurşununu attırmış Komutan Ali Çetinkaya anısına, ‘Alibey Adası’ denmiş.
Bugün her iki ismide kullanılıyor.
Rum halkı adaya ‘Moshonisi’ (Kokulu Ada) diyormuş...
Bu isimleri doğrulayan Osmanlı döneminden kalma bir mühür varmış. Mühür'de biri Arapça, diğeri Latin rakamlarıyla kazılmış tarih 1862 miş. Mührün dış kenarında büyük harflerle ve Yunanca ‘Dimarhia Moshonision’ , ortasında da Arapça harflerle ‘Daire-i Belediye, Cezire-i Cunda’ yazılıymış. Biri Yunanca, diğeri Osmanlıca yazılmış, eşanlamlı bir mühür yazısı... Cunda Adası Belediye Dairesi demekmiş. Yani Osmalı Türkleri bu adaya Cunda derken , Ortodoks Osmanlı ise ‘Moshonis’ (Kokulu Ada) diyormuş!
Ortaçağda yaşamış Moshos adlı bir korsanın, barınağı buradaymış.Cunda’nın hemen arkasında , dar ve sığ bir boğazın ayırdığı adanın eski adı ‘Moshos’ muş. Bu ad zamanla tüm ada için kullanılır olmuş...
İtalyanca’da da izi var Cunda’nın, gemilerin yatay sereni anlamına geliyormuş. Haritaya baktım da Cunda, Yatay Seren gibi!
Bir rivayete görede, denizde yaşayan büyük bir deniz kabuklusun ismiymiş Cunda, o yüzden adayada kendi denizden bolca çıkan bu deniz kabuklusunun ismi verildiği söyleniyor...
Neyse isim hadisesini bir kenara bırakalım...
Bu adanın Ayvalık tan bakıldığında solundaki boğaza Dalyan Boğazı, sağındakine de Dolap Boğazı adı veriliyor. Çok eskiden bir sandalın geçebileceği kadar sığ olan Dalyan Boğazı, 1880 yılın da iki yıllık bir çalışmayla açılmış; En derin yeri bir kulaçtan üçe indirilmiş, yirmi kulaçta genişletilmiş.
Dolap Boğazı dediğimiz yerde, bir köprü var bugün. (Türkiye’nin ilk boğaz köprüsü olarak kabul ediliyor.1966 yılında yapılmış. 54 m uzunluğunda; Toplam 6 ayak üzerinde duruyor.)
ilk boğaz köprüsü efendim.
Cunda da birzamanlar para basılıyorumuş...

Cunda da kedilere çok iyi davranıyorlar, hani "Cunda da kedi olmak varmış detircesine..." Çektiğim bir fotoğrafta sokakta tam tamına 25 kedi vardı ve onları besleyen bayan herbiri çin ayrı bir tabakta yemek hazırlamıştı...!!!

Neyse efendim, yapmadan dönmeyin listeme gelelim:
1. Kordondaki meşhur lokmacıdan lokma yemeden...
2. Taş kahvede oturmadan,
3. Dilek kahvesinde, kahve içmeden,
4. Bay Nihat'ın mezelerini tatmadan,
5. Mis kokulu (moshonisi)tavernada keyif yapmadan, dönmeyin derim...
Biraz yemek üzerine oldu ama neyse idare edin artık...:-)))

0 comments:

About

.
 
google-site-verification: google6264df489a134469.html