Monday, September 5, 2011

Uzun tatilin bilançosu :-))

Venedikten - datçaya uzanan bir tatil. Villa ve şatolardan sonra İstanbul...!
Venedik-Padova-Treviso-Murano-Burano- (İtalya da)
Birgi-Kaplandağ- Gölcük-Tire- Bozdağ- Datça- Palamutbükü-Murdala- Bükceğiz-Orhaniye- Selimiye-Söğüt- Bozburun-Saranda-Çiftlik- Hayıtbükü ve Yakaköy  (Türkiye de)

Venedik fotoğraflarını ve yazısını sonraya bırakıyorum çok resim var ve nasıl anlatacağıma henüz karar veremedim:-))

Önce Birgiden başlayayım. Datça'ya normal yolumuzda giderken ya birde Birgiyi görelim nekadar uzar ki yol dedik  Akhisar ve Göl marmaradan  saptık ve Birgideyiz.

Birgi de Çakırağa konağını müze kartınız varsa gezebilirsiniz. Konağın hemen yan sokağında andaç evi var orada serinlemek için buz gibi  limonatınızı yudumlayabilir,Slovakyada resim de derece almış Emin Başaranbilekle sohbet edebilirsiniz.
Birginin içindeki kahveyi denemek isterdim ama yemek için kaplandağa hızla yol almak zorundaydık...:-)


Ege Bölgesi'ne özgü mimari üslubu günümüze kadar korunmuş ender konaklardan birisidir. Konağın inşaatının 1761 yılında Şerif Aliağa tarafından başlatıldığı bilinmektedir. Ancak konağın zengin, renkli ve süslemeli stili, tezyinatının 19. yüzyılın ilk yarısında yapılmış olduğunu göstermektedir.


Üç katlı, dış sofalı, çift köşk odalı olan konağın zemin kat duvarları taş örgü, orta ve üst kat duvarları ise ahşap çatkı içine dolgu tekniği ile inşa edilmiştir.




Bir iç bahçesi olan konağa geniş ahşap iki ayrı kapıdan girilmektedir. Taş plakalarla kaplı zemin katta, hizmetli, bekçi, misafir kabul yeri, ahır ve samanlık bulunmaktadır. Zemin kattan yukarıya trabzanlı ahşap merdiven ile çıkılmaktadır. Diğer katlara göre alçak tavanlı, kışın kullanılan ara katta, beş oda ve tuvalet bulunmaktadır. Orta kat salonundan yine ahşap, iç merdiven ile yazın kullanılan yüksek tavanlı, üst kata çıkılır. Üst katın planı ara katta olduğu gibi açık sofalı ve uzun dikdörtgen planlıdır. İki sekili, iki çıkmalı, iki köşk odalıdır. Ayrıca eyvan ve taht köşk de mevcuttur. Üst katın tavan ve duvarları, zengin bitki ve meyve motifleri, şehir panoramaları ile süslüdür. Pencereler altta düz, üstte kemerli vitray olmak üzere iki sıra halinde aydınlatmayı sağlamaktadır.



18. yüzyılın ikinci yarısında inşa edilen ve resim stilinden de 19. yüzyılın ilk yarısında tezyinatının yapıldığı anlaşılan konak özellikle ahşap işçiliği ve panoramalarıyla dikkati çekmektedir. Bu süslemeler hiç bozulmadan günümüze kadar ulaşmıştır.

Yakın tarihe (1950) kadar konut olarak kullanılmış olan konak daha sonra Kültür Bakanlığı'na devredilmiştir. 1977 yılında onarımına başlanan konağın çevresindeki bazı evlerin kamulaştırılması ise 1983 yılında gerçekleştirilmiştir. İç düzenleme ve teşhire yönelik çalışmaların tamamlanmasından sonra konak 1995 yılında ziyarete açılmıştır. Ziyarete açık olan bir başka yer de konağın yanıbaşındaki şark evidir.

Kaynak: kultur.gov.tr






0 comments:

About

.
 
google-site-verification: google6264df489a134469.html