skip to main |
skip to sidebar
Yandaki binanın planı Üniversite prof. Mimar Prof.Dr.Krawina ve Maler F. HunderWasser'e ait. Hunder Wasser, Almanyalı ünlü bir ressam. Şu anda 74 yaşında olan bu ressam bence çok renkli bir kişilik. Diğer yapıtlarına bakınca bundan kesinlikle emin oldum. Binaların yapımına 1980 yılında başlanmış ve 1986 yılında tamamlanmış. Bu binaların yapımı için toplam 6 milyon Euro harcanmış. Şu anda da metrekare hesabı ile kiralanıyorlar. Zeminleri düz değil kıvrımlı.
Bu ressamın tarzı bana Barcelonadaki Gaudi'nin yapıtlarını hatırlattı biraz. Casa Mila (la Pedrera) veya Manzana de la Discordia bakınca ikisininde Hunderwasserhaudaki gibi o bükümlü, eğlenceli ve renkli hareketliliği görebiliyorsunuz. Eğer yolunuz düşerde bu renkli Almanın yapıtını görmeye giderseniz, mutlaka karşısındaki pasaja girin derim. Pasaj da en az bu binalar kadar renkli ve bu pasajın tam ortasında açık bir bar var. Bu barın taş taburelerine oturarak bir cafe melange içmenizi öneririm. Sütlü kremalı bir kahfe. Çok keskin olmadığı için kahfe aşıkları pek sevmeyebilir.
Buradan ayrıldıktan sonraki durağımız Belvedere Sarayı oldu. Ünlü mümar J.L von Hildebrandt tarafından Savoy Prensi Eugene için baroque tarzında yapılmış bir saray. Aşağı ve yukarı Belvedere olarak iki binadan oluşuyor. Yukarı bölümünde bulunan Avusturya galerisini gezmeniz mümkün. Bizim gittiğimiz zaman inşaat vardı buyüzden ne yazıkki gezemedik. İki binanın arasındaki alana baharda 4000 farklı çiçek ekiyorlarmış. O yüzden baharda gitmekte fayda var. Tabiki bazı insanlar!!! burada bulan bayan heykellerin göğüslerini tutarak poz verdi... İlginiz varsa benden söylemesi.
Madem bahçeyi ve çiçekleri gösteremiyorum, bende size yukarı bölümünün arkasında bulunan havuzu göstereceğim.Hava o kadar soğuktuki, martılar havuzun üzerinde buz pateni yapıyorlardı. Devam edecek...!!
Pages
Tuesday, January 17, 2006
Hundertwasserhaus-09.01.2006
Yandaki binanın planı Üniversite prof. Mimar Prof.Dr.Krawina ve Maler F. HunderWasser'e ait. Hunder Wasser, Almanyalı ünlü bir ressam. Şu anda 74 yaşında olan bu ressam bence çok renkli bir kişilik. Diğer yapıtlarına bakınca bundan kesinlikle emin oldum. Binaların yapımına 1980 yılında başlanmış ve 1986 yılında tamamlanmış. Bu binaların yapımı için toplam 6 milyon Euro harcanmış. Şu anda da metrekare hesabı ile kiralanıyorlar. Zeminleri düz değil kıvrımlı.
Bu ressamın tarzı bana Barcelonadaki Gaudi'nin yapıtlarını hatırlattı biraz. Casa Mila (la Pedrera) veya Manzana de la Discordia bakınca ikisininde Hunderwasserhaudaki gibi o bükümlü, eğlenceli ve renkli hareketliliği görebiliyorsunuz. Eğer yolunuz düşerde bu renkli Almanın yapıtını görmeye giderseniz, mutlaka karşısındaki pasaja girin derim. Pasaj da en az bu binalar kadar renkli ve bu pasajın tam ortasında açık bir bar var. Bu barın taş taburelerine oturarak bir cafe melange içmenizi öneririm. Sütlü kremalı bir kahfe. Çok keskin olmadığı için kahfe aşıkları pek sevmeyebilir.
Buradan ayrıldıktan sonraki durağımız Belvedere Sarayı oldu. Ünlü mümar J.L von Hildebrandt tarafından Savoy Prensi Eugene için baroque tarzında yapılmış bir saray. Aşağı ve yukarı Belvedere olarak iki binadan oluşuyor. Yukarı bölümünde bulunan Avusturya galerisini gezmeniz mümkün. Bizim gittiğimiz zaman inşaat vardı buyüzden ne yazıkki gezemedik. İki binanın arasındaki alana baharda 4000 farklı çiçek ekiyorlarmış. O yüzden baharda gitmekte fayda var. Tabiki bazı insanlar!!! burada bulan bayan heykellerin göğüslerini tutarak poz verdi... İlginiz varsa benden söylemesi.
Madem bahçeyi ve çiçekleri gösteremiyorum, bende size yukarı bölümünün arkasında bulunan havuzu göstereceğim.Hava o kadar soğuktuki, martılar havuzun üzerinde buz pateni yapıyorlardı. Devam edecek...!!
About
.
Search This Blog
About Me
Translate
Popular Posts
-
Kız kulesi ve haakkındaki efsaneler: Kızkulesi'nin ulaşılmazlığı nedeniyle, insanlar onun içinde yaşanılanlar hakkında çok fazla bil...
-
Bugün, sizlere iş yerimin bulunduğu Kurtuluş semtini anlatmak istiyorum. Aralık ayının başından itibaren caddeyi gören odamınkarşısındaki ...
-
aşağıdaki linke girerseniz, doğduğunuz ayı seçiyorsunuz sonrada gününü ve en son yıllara göre bir liste getiriyor oradan da doğduğunuz yıla ...
-
Çocukken annemle babam bizi akşamları boza içmeye vefaya götürürdü. Bazı akşamlarda boza diye bağıran seyyar satıcılardan alırdık. Yıllar ge...
-
Bektaşağa göleti bir mesire yeri. Araya Sinop hapishanesini ekledim ama öncesinde Bektaşağa göletinde nefis bir kahvaltı yaptık. Göletin et...
-
Zuhal Olcay’ın Tilbe Saran’ın birlikte oynadığı Nathalie, daha önce 2003’TE Fanny Ardant, Emmanuele Beart ile Gerard Depardieu'lü kadros...
-
Malabadi Köprüsü: Fatma ile Badi birbirlerini seviyorlarmış. Bir gün Fatma Badi’nin köyüne varmak için nehri geçerken boğulmuş. Badi de bun...
-
Düğün törenim tam istediğim gibiydi. Ailem, dostlarım ve arkadaşlarımla tam planladığım gibi gerçekleşti. Ahmet Altan geçen günkü bir yazısn...
-
Evet berberin ismi minik berberdi. Yeşil olmasından dolayı ilgimi çekti. Bu arada müşterisi hangi saçını kestiriyordu pek anlayamadım...:-) ...
-
Uzun zamanddır Bakırköyde yürümüyordum... Şöyle bir dolanayım dedim... Biraz nostaljik bir tur yaptık... Sinema 74'ün pasajı, Mudodan çı...
Yasal Uyarı
Fotoğrafların korunması konusu, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (FSEK) m.84′de düzenlenmiştir. "Bir işareti, resim veya sesi, bunları nakle yarıyan bir alet üzerine tesbit eden veya ticari maksatlarla haklı olarak çoğaltan yahut yayan kimse, aynı işaretin, resmin veya sesin 3 üncü bir kişi tarafından aynı vasıtadan faydalanılmak suretiyle çoğaltılmasını veya yayımlanmasını menedebilir.
Fotoğrafların telif hakkı acupofcaffeine aittir. İzinsiz kullanımı durumunda her türlü yasal yola başvurulacaktır.
Blog Archive
geziyorum
Labels
- adalar (34)
- adana (1)
- akyaka (1)
- alaçatı (7)
- almanya (2)
- Amsterdam-Belçika (3)
- ankara (3)
- antakya (1)
- Antalya (10)
- assos (1)
- avusturya (9)
- ayvalık (4)
- baden baden (1)
- bafa gölü (2)
- batum (2)
- bodrum (1)
- bolu (2)
- bozcaada (3)
- bulgaristan (1)
- bursa (12)
- çatalca (7)
- çeşme (2)
- chios (4)
- Çıralı (5)
- colmar (1)
- cumalıkızık (1)
- cunda (5)
- dalyan (1)
- datça (7)
- doğu karadeniz (4)
- efes (1)
- eqisheim (1)
- fethiye (4)
- foça (3)
- Fransa (21)
- geziyorum (486)
- göcek (2)
- Gökçeada (6)
- gölyazı (2)
- greece (4)
- hiç. (1)
- iğneada (4)
- ispanya (11)
- ist (1)
- İstanbul (152)
- İstek-hikaye (2)
- italya (22)
- izmir (2)
- iznik (4)
- kapadokya (12)
- karadeniz (6)
- karagöl (1)
- kıbrıs (6)
- ku (1)
- kutlama (1)
- lavanta (1)
- likya yolu (5)
- linklerim (2)
- manyas (1)
- manyas kus cenneti (4)
- marmaris (1)
- okuyalım öğrenelim (27)
- ondan bundan birazda benden (351)
- pamukkale (1)
- polonezköy (3)
- Prag (3)
- romanya (1)
- safranbolu (3)
- sanatsal etkinliklerim (51)
- sapanca (1)
- Semtler (58)
- side (4)
- sinop (6)
- şirince (1)
- sofya (1)
- taraklı (2)
- tasarım (3)
- türkiye (181)
- uçmakdere (1)
- Ukrayna (9)
- urla (1)
- yalova (1)
- yaşam (14)
- yeme içme (1)
- yemeklerim (13)
- yunanistan (10)
sevdiklerim
mutfaktan nefis kokular geliyor
Yeni Eklenenler
Search this blog
Followers
Powered by Blogger.
Copyright (c) 2010 A CUP OF CAFFEINE. Design by WPThemes Expert
Blogger Templates, Grocery Coupons and Daily Fantasy Sports.
0 comments:
Post a Comment